Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cem Єren

Cem Єren
@BirSolgunAdam
Dum Vivimus Vivamus
25 Nisan 1994
2473 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Mario ile Sihirbaz
Mario ile SihirbazThomas Mann
7.1/10 · 118 okunma
Reklam
Bir ölüyüm ben, dolaşıp duran artık hiçbir yerde kaydım yok bilinmiyorum mülki amirin görev yerinde sayı fazlasıyım altın kentlerde ve yeşeren taşra yörelerinde. Vazgeçilmişim çoktan ve hiçbir şeyle anımsanmamışım. Yalnızca rüzgârla ve zamanla ve sesle ben insanlar arasında yaşayamayan Ben Almanca diliyle çevremde kendime mesken edindiğim bu bulutla bütün dillerde sürüklenmekteyim. Nasıl da kararıyor bulut yağmurun tonları da koyulaşmakta çok azı yağıyor O zaman bulut ölüyü daha aydınlık bölgelere taşıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şey yaralamaktır aslında, ve rastlanmamıştır birbirini bağışlayana. Senin gibi incinmiş ve inciterek, kulaç attım hep sana. Arı olana, yani başka her temasla çoğalan ruhsal temasa gelince, yaşlanarak ediniriz o deneyimi ancak, en soğuk suskunluğa gömüldüğümüzde.
KardeşlikKitabı okudu
Hazırlık zamanlarında yaklaşmadım kentlere ve aşk uğruna yapıldığı gibi, tehlikeli yaşadım Sonradan bir akşam toplantısına katıldım ve bir idamdan söz ettim. Böylece yine yanıldım. Bir fırtınanın elinden oldu ilk ölümüm ve şöyle düşündüm: demek dünya, bunca aydınlık ve çılgın, nerede karartsam çayırları, rüzgâr toprak atmakta bir haçın üstüne ve bırakmakta beni yüzüstü yatmaya! Atılan mavi taşlarla uyandım ölümden. Yıldızlardan örülü bir yüzün kırıklarıydı.
Reklam
Dökül ey yürek, zaman ağacından, dökülün yapraklar, kim bilir ne zaman güneşin kucakladığı, soğumuş dallardan, dökülün, büyüyen gözlerden dökülen yaşlar gibi! Uçuşmakta daha saçlar günboyu rüzgarda güneş yanığı alnında toprak tanrısının, gömleğin altında bir yumruk bastırılmıştır daha şimdiden açılmış yaraya. Onun için yumuşamamalısın, önünde bir kez daha eğildiklerinde bulutlar incecik boyunlarıyla, ve önemsememelisin Hymettos’u, senin için petekleri kalkıp yeniden doldurduğunda. Çünkü az gelir toprağın adamına kuraklıkta tek bir buğday sapı, az gelir tek bir yaz, yüce soyumuza. Ve neyi kanıtlar ki yüreğin? Bir rakkastır dünle yarın arasında, sessiz ve yabancı, ve ilan ettiği artık kendi dökülüp gidişidir zamandan.
Dökül ey yürekKitabı okudu
Ağaçlarda göremiyorum artık ağaçları. Rüzgâra yelken açmıyor dalların yaprakları. Tad var yemişlerde, ama tükenmiş sevgileri. Doyurmuyorlar bile. Ne olacak şimdi? Orman kaçmakta gözlerimin önünde, ağzı mühürlenmiş yakınımdaki kuşların, döşeğim olabilecek çayır da kalmamış. Doymuşum artık zamana ve içimde zamana susamışlık. Ne olacak şimdi? Dağlarda ateşler yanacak gece bastığında. Yine davranıp yaklaşmalı mı her şeye?
YabancılaşmaKitabı okudu
Bulutlardan yapılma ilençli bir saray, içinde sürüklendiğimiz.. Belki kaç cennetten geçmişizdir böyle donuk gözlerle, kim bilir? Bizler, zaman sürgünleri, topraklarından kovulmuş, bizler, yersiz yurtsuz gece uçucuları. Tanrının etrafında da kanat çırpmışızdır belki, ve ok gibi, köpükler saçarak uçtuğumuzdan, onu görmeksizin, ve sürdürdüğümüzden tohum saçmayı, daha karanlık kuşaklar boyunca sürdürelim diye yaşamayı, suçlu gibiyizdir şimdi, kim bilir? Kim söyleyebilir belki nice zamanlardır ölmediğimizi? Sürekli yükselmekte tutunduğumuz bulutlar. İncelen havada şimdiden felce uğramış ellerimiz, ya artık sesimiz soluğumuz da kesildiğinde..? Son anlarımıza mı kalacak ilençler?
İnsansızKitabı okudu
13,5bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.