“Biliş, bir düşünce ya da algıdır. Diğer bir deyişle, bilişleriniz herhangi bir anda olaylar hakkında ne düşündüğünüzdür. Bu düşünceler zihninizde otomatik olarak akar ve kendinizi nasıl hissettiğiniz üzerinde büyük etkileri vardır.”
Sayfa 13
“Horoz sevmeyen çalışkan öğrencilere oldum olası acımışımdır.
Okullarda horoz sevmeyi öğretmiyorlar. Yazık!”
Sayfa 56
“Bu büyükler, oldum olası böyledirler. Sevinçleri eksiktir nedense. Bir horozun ilk kez ötüşü kadar olağanüstü bir olaya bile sevinemezler.”
Sayfa 34
Okur Takip Önerileri
“BEN ilişkisi eşlerden birinin diğerini sürekli baskı altına alma, onu yönetme tavrından kaynaklanır. Bu tavrın temelinde Denetim Odaklı Korku Kültürü vardır.
Evlilikte BİZ ilişkisi ise Gelişim Odaklı Değerler Kültürü’nün yaşattığı değerler üzerine kurulur. BİZ ilişkisi içinde değerlerini yaşayan evlilikte karı-koca birbirini denetleme, birbirine baskın çıkma tavrı içinde değildir. İnandıkları, yaşadıkları ve yaşattıkları değerlerle mutlu ve huzurlu bir yuva oluştururlar.”
Sayfa 10
“Bana böyle gülümsediğinde, dünyada en çok sevdiğim kişinin o olduğunu ve ölmeye hakkı olmadığını düşünüyordum. Asla.”
Sayfa 45
“Kafamı sallayarak sayfaları karıştırıyor, özellikle de gülen öğrenci fotoğraflarını nasıl çekebildiklerini merak ediyordum. Ya bu öğrencilere para vermişlerdi ya da fotoğraf çekildiği sırada onlara dilbilgisi öğretmenlerinin çukura yuvarlandığı söyleniyordu.”
Sayfa 41
“Sana bir şey söyleyeceğim dostum: Mutsuz olmak, mutlu olmaktan çok daha kolaydır ve ben de, beni duyuyor musun, kolayı seçenleri sevmem, ağlayıp sızlananları sevmem. Kahretsin, mutlu olsana! Mutlu olmak için ne gerekiyorsa onu yap!”
Sayfa 33
“En sonunda odama gitmeme izin verdiklerinde, kapımı kapayıp yere oturdum. Kendi kendime; “Ya yatağına girip ağlarsın -ki ağlamakta da haklısın, çünkü hayatın beş para etmez ve sen kendin de beş para etmezsin ve hemen şimdi ölsen hiç sorun olmaz- ya da kalkar bir şeyler yaparsın,” dedim.”
Sayfa 25
“İyi de, hayatta her şey için kafayı yiyerek yaşayamam ki, bazı şeyleri de takmamam gerek, yoksa gerçekten tırlatırım.”
Sayfa 21
“Bize hep, başarılı bir günün, bir şey ürettiğimiz gün olduğunu söylerdi.”
Sayfa 14