İnsanın şeref ve izzetinin kullukta olduğunu unutmuşuz. Hatırladığımız anda bir şeyler yeniden değişecek. Sözün sultanı Efendimiz (sas) şöyle demiştir: “Allah beni bütün âlemlere rahmet olarak gönderdi, Vallahi ben bununla iftihar etmiyorum. Kıyamet günü Livanü’l-hamdi taşıyacağım, onunla da iftihar etmiyorum. O gün bütün peygamberler benim taşıdığım Livâü’l-Hamd sancağını altında toplanacaklar ama bununla da iftihar etmiyorum. O gün herkes huzur-u ilahiyeye giderken onların imamı ve rehberi olacağım. Herkes umutsuz ve çaresiz beklerken onlara müjdeyi ben vereceğim. Fakat bununla da iftihar etmiyorum. Ben ancak Allah’a kul olmakla iftihar ediyorum.” [Ebû Dâvûd, 4673]
Aile içinde ve özellikle eşler arasında merhametin egemen olmasını besleyen unsurlar arasında eşlerin birbirlerini öncelikle "insan" ve "din kardeşi" olarak, sonra da "dost" ve "arkadaş" olarak görmeleri ve birbirleriyle akraba, sevgili, sırdaş, yoldaş olduklarını unutmamaları sayılmaktadır.