Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buket Kara

Kitabı, iki önemli kitap arası çerez olsun diye okumaya başlamıştım ama lanet olsun yani, ite kaka bitirdim. Okuyayım da bitsin artık dedim. Edebiyat bu olamaz, belli yaş aralığının ilgisini çekmek için ergenlerin ağzının suyu akarak okunsun diye yazılmış bir metin. Yalnızca cümle bütünlükleri diyebilirim. Zaman değerlidir, harcamayın.
Gönderi kullanım dışı
Reklam
Kalp yanıktır ve bir rüzgar dalgınlığında kalır insan.
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
Kopuk ve Hiç
Kopuk ve Hiç
Sözlerimi toparlıyorum usul usul Dünya, seni sevdiğim dünya değil.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aynı Yürek Lekesi
babam gelirdi ve akşam olurdu. bahçedeki akasya ağacı günboyu biriktirdiği kuşları birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza. siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam. kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi. ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım. yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam. kapılar titreyerek
'Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim Belki de şair olurum ve seni de aldırırım yanıma Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -Haydi iç de çay koyayım.'
Onur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü)
Onur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü)
Reklam
"Çok abartıyorsunuz her şeyi. Bu kadar sevgi, bu kadar duygu vıcık vıcık nerenizden çıkıp geliyor anlayabilmiş değilim. Ben mesela sevmiyorum insanları. Sevemiyorum. Hayvanlara, doğaya bir şey dediğim yok. Ama insanlara tahammülüm yok hiç." -Nuri Bilge (Ahlat Ağacı)
Belki ben sana sevmeyi öğretemem. Ama sen de bana unutmayı öğretemezsin. Bu mevsim ki, yollarda zakkumların açtığı, Çok yakınlarda sabahlardan bir sabah. Seni gerçekten insanca kucaklasam sımsıkı Ve yüreğimi avuçlarına koysam, ne dersin? Belki ben sana kavuşmayı öğretemem. Ama sen de bana ayrılığı öğretemezsin.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Kötüyüm ben, kötü niyetliyim. İyi hal üzerine indirimden medet ummaya çalışanlardan olmamak için kötü halde ısrarcıyım. Hakkımda iyi düşünceler varsa onlar yok olsun istiyorum. Tedirgin edici olmak tedirgin olmaktan iyidir. Cesaret bilinçaltınla yüzleşmekle başlıyor. Bunu başaramayanlar birer yavşak olarak hep başkalarını öne sürerek kendilerine alçaklıktan bir siper kuruyorlar. "Kötü" denilen şey toplumsal ahlakın sınıfları içinde bir "değer" ifade eder. Oysa toplumsal ahlak denilen şey yukarıdaki "yavşak" davranışı meşrulaştırmak için vardır. Ürkek insanların sığındığı bir çukurdur orası. Ürkek insanlar kamusal alanlarda kendilerini sağlama aldıklarını düşündükleri bu çukurlara sığınırlar. Sığıntı olmanın ezikliği içinde çıkardıkları seslerin çukurdan kaynaklanan bir yankı olduğunu kabul etmek istemezler. Acizlikten kaynaklanan çığlıklarını bir kahraman efektine dönüştürmek için her türlü kostümü giymeye hazırdılar. Kimlik yoktur. Kişilik yoktur. Görüntülerinin birer gölge olduğunu, gerçekliklerini yitirdiklerini bilirler, anlamazlıktan gelirler. Kukladırlar, ama iplerini tutanlar da kendileri gibi çapsız olduğundan hiçbir eğlenceli tarafları yoktur. Kaba, banal ve iticidirler. Küfre bile layık değildirler. Bu zevki bile vermezler insana. Gördüm, yaşadım, anladım. Sonra da yazmak istedim. Yazdım. Yazmak da bir kötülüktür. Kendime yakışanı yaptım.
Hikmet K. Yılmaz
Hikmet K. Yılmaz
İnsan Bir damla kan ve bin endişe -Şirazlı Sadi
Tabut
Yattığım yerden kalktım, üzerimdeki toprağı attım. Boynum tutulmuş, yastığım çok sert. İnce, tül bir elbise vardı üstümde. Ne zaman giymiştim? Hava soğuktu; ama üşümüyordum hiç. Evin yolunu tuttum. Ayaklarım şaşırtıyordu beni; dünyanın en sağlam iki kauçuğu sanki. Dikenlere basıyor, cam kırıklarının üzerinden geçiyor ama hiç yara almıyordum. Gelmiştim. Merdivenin önündeydim. Bir, iki, üç, dört, beş. Kapı aralıktı, içeriden sesler geliyordu. İrkildim. Kalbimi yokladım, yoktu. Babam her zamanki yerindeydi ama suskundu bu sefer. Annem uyuyor gibiydi. Etrafını sarmıştı herkes. Odamda bir tabut. Tabutun üzerinde elimi gezdirdim, kapağını açtım. Bu bendim. Ölmüştüm. Rüyada olduğumu fark ettim rüyadayken. Uyanmak istedim, uyandım. Üzerimde solucanlar… Böcekler kollarımı yiyor, gözlerimi kemiriyordu. Kafamı kaldırdım. Bir taşın üzerinde adım yazılıydı. - Ben.
Reklam
İnsan sevmezse mezarını küçük düşürür.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Saçma Alıntılar
Kitaplardaki her şeyi de alıntı yapmazsın ama. Mesela biri söyle yazmış "git, kendin iç" . Paylaştığınız şeylerin de bir değeri, bir anlamı, bir çıkarımı olsun. Platformu değersizleştirmeyin.
Ardıma dönüp bakıyorum da dallarımı kıran rüzgarları bile affetmişim ama bir kendime uzanamamış elim.
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın.
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Neye inanırsan inan, seni mutlu etmiyorsa yanlıştır.
Charles Bukowski
Charles Bukowski
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.