Söyle bana kalbim
Dünya kabullenir mi sevgisizi
Yaşatır mı düşünmez hissizi
Henüz vermemişken küçücük filizi
Büyür mü bilmem mutluluk için
Söyle bana kalbim
Ölmeyeni kabullenir mi mezar
Kalır mı ruhunda verilen bergüzar
Binlerce ressam binlerce yazar
Çizip yazar mı mutluluk için
Söyle bana kalbim
Şifayı kabullenir mi yaran
Tekrar kavuşturur mu koparan
Hüznünün en derininde duran
Çıkıpta gitmez mi mutluluk için
Söyle bana kalbim
Söyle
Sen kabullenir misin beklemeyi
Ağır aksak yürüyüp, sürünmeyi
Özlediğinde ister belki görmeyi
Çıkıpta bakmaz mı mutluluk için...
Ben boşluğa üfleyen cellat değilim
Karayele verdim ayaklarımı
Söyle bana, eceli kim tutar perçeminden
Hangi ölü bilmez nereye gittiğini
Sen miydin o mehpâre, o memnû, o dilruba
Söyle bana hindiba
Sen nasıl bu kadar bulut gülmesi
Sen nasıl bu kadar bıldırcın sesi
Sen nasıl bu kadar pencere önü
Sen nasıl bu kadar gök gürlemesi
youtu.be/MInbreejX5c
Seneler sürer her günüm,
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım,
Ben gene sana vurgunum.
Başkalarına gülsem de,
Senden uzakta kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
Dağları aşınca başım,
Geri kaldı her yoldaşım,
Gerl sevgilim, gel kardaşım,
Ben gene sana vurgunum.
Gönlüm seninkine yardı,
Aynı şeyleri duyardı;
Ayaklarımız uyardı...
Ben gene sana vurgunum.