Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak

Burak
@Burakgulen
Bolu
7 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Sanatın eylem üzerinde etkisi yoktur. Sanat eyleme geçmek isteğini yok eder. Şahane bir kısırlığı vardır. Toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır.
Sayfa 268 - Can Yayınları
Reklam
Lord Henry, "İnsanlar mutlu evlilik konusunda nasıl da saçmalarlar!" dedi. "Bir erkek herhangi bir kadınla mutlu olabilir, yeter ki onu sevmesin."
Sayfa 223 - Can Yayınları
Kişinin kendi kendini suçlaması doyum verici bir lükstür. Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir. Kişiyi günahtan arındıran itirafın kendisidir, yoksa günah çıkartan papaz değil.
Sayfa 123

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güzel günahlar da, güzel nesneler gibi, zenginlerin harcıdır.
Sayfa 102 - Can yayınları
Burak

Burak

, 2019 okuma hedefini ekledi.
2019 OKUMA HEDEFİ
7/20 kitap - %35 tamamlandı
7 kitap okudu
20 kitap
1.352 sayfa
0 inceleme
17 alıntı
Reklam
Yirmi yaşındayken nabzımıza vuran sevinç zamanla körelir. Bacaklarımız tutmaz olur, duyularımız çürür. İğrenç kuklalara dönüşürüz. Korkup kaçtığımız tutkuların, tadına bakmaya cesaret edemediğimiz nefis günahların anısı bize rahatlık, dirlik vermez. Ah, gençlik! Gençlik! Dünyada gençlikten başka hiç, ama hiçbir şey yoktur!
Sayfa 36 - Can yayınları
Güzellik de bir tür dehadır, hatta dehadan daha yücedir çünkü açıklama gerektirmez.
Sayfa 35 - Can yayınları
Aşkta sadık olanlar aşkın yalnızca uçarı yönlerini bilirler; aşkın trajedilerini bilenlerse vefasızdırlar.
Sayfa 25 - Lord Henry
Uzman kişilerin konuşmalarında nasıl yapacaklarını bilmedikleri ve yapmayı istemedikleri için durgun denizde dümen tutamayacaklarını kabul eden kişilerin, çok büyük fırtınalarda dümene geçebileceklerini söylemesi bana hep tuhaf gelmiştir.
Sayfa 120
Sanat, uygulamaya dökülmeden, salt bilgi yoluyla elde tutulabilse de, erdem ancak onun uygulamasında bulunur.
Sayfa 115
Reklam
Cicero yasayı insanlara neyi yapmaları ve neyi yapmamaları gerektiğini söyleyen "doğada yerleşik bulunan en üst akıl" olarak tanımlar, dahası aynı yasanın doğruyu yapmayı buyurup yanlıştan uzaklaştırma gücüne sahip bir sağduyu olduğunu söyler. Burada açıkça Stoa felsefesini görüyoruz. Zira Stoacılar da yasayı neyin yapılması, neyin de yapılmaması gerektiğini buyuran en üst akıl olarak görür ya da öz ifadeyle onlara göre doğanın aklı ve son kertede bizzat tanrının kendisidir.
Sayfa 88
Cicero
Ahlaken iyi olmak tek iyidir, erdemli olmak mutlu olmaktır, kusurlar da birbirine eşittir, erdemler de, her budala aynı zamanda bir çılgındır, sadece bilge biri gerçekten zengindir.
Sayfa 44
Cicero kızını kaybetmesinden bir yıl önce, 46 yılında kaleme aldığı Brutus'ta ideal hatibin felsefe, tarih ve yasaları bilmesi gerektiğine vurgu yapar, ona göre de De Re Publica'daki ideal devletin lideri ve De Legibus'taki ideal yasaların uygulayıcısı olmak isteyen herkes bu araçlara(felsefe, tarih ve yasalar) ihtiyaç duyar.
Sayfa 42 - Cicero
R. Williams, Cicero'nun bir siyasetçinin olmaması gerektiği ölçüde romantik olduğunu söyleyerek onun Senatus'a bakış açısını vurgular : Cicero Senatus'a bakınca eskinin "krallarının meclisi"ni görüyor, orada Cato'ların ve Scipio'ların efsaneleşmiş devlet adamlığı ile Romalılığının nostaljisini yaşamak istiyordu. Oysa Senatus gibi Roma da Catilina, Lentulus, Verres ve Clodius gibi aşağılık ve aykırılık temsillerinin esiri olmuştu.
Sayfa 37 - Cicero
Cicero hayatı ve eserleri
Cicero'nun genç bir avukat olup Scaevola'ların yanında eğitim gördüğü döneme bakarsak, evde okuyup yazmadığı ve detaylı notlar tutmadığı bir günün bile olmadığını görürüz. Cicero bu dönemiyle ilgili olarak bir eserinde Noctes et dies in omnium doctrinarum medidatione versabar der, yani "gecelerimi ve gündüzlerimi her türlü fikri düşünmekle geçiriyordum."
Sayfa 28 - Cicero
Zayıf devletler ve kamu idaresindeki delik
Nitekim "kurallara uygun çalışmak", sadece olağanüstü durumlarda başvurulan endüstriyel bir protesto şeklidir.
Sayfa 78
Reklam
Pek çok ülkede ekonomik hedefler, adil bölüşüm ve etnik denge gibi diğer hedeflerle çekişme halinde olduğu için elverişli bir kurumsal bütünlük yoktur, söz konusu olan sadece elverişli bir konum için birbirleriyle çekişen kurumlardır.
Sayfa 38
Devlet olmanın eksik boyutları
Friedman, on yıl öncesine kadar, sosyalizmden dönüş yapan ülkeler için söyleyebileceği üç şey olduğunu belirtiyor: '' özelleştirme, özelleştirme, özelleştirme. '' "Fakat yanılıyordum," diye devam ediyor. "Hukuk düzeninin, özelleştirmeden muhtemelen daha temel bir nokta olduğu ortaya çıktı".
Sayfa 32
Burak

Burak

, 1000Kitap'a katıldı.