Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ByMur

Sabitlenmiş gönderi
Saki
“ Bâkî diyecek yerde, demişti sâki Meyhâne ve peymâne perişan oldu Gönlümde fakat kaldı o sâkî bakî.”
Reklam
ByMur
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Rabb'in Nefesi
Rabb'in NefesiMehmet Çobanoğlu
7.2/10 · 46 okunma
ByMur
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Fizyonomi
Fizyonomiİskender Fahrettin Sertelli / Behlül Dânâ
7.4/10 · 50 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
403 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Baburnâme Cilt 2
Baburnâme Cilt 2Reşit Rahmeti Arat
6.5/10 · 5 okunma
Gencin aynada gördüğünü, ihtiyar pişmiş tuğlada görür.
Reklam
Nizâ, sözü öyle bir mecraya döker ki, eski bir hanedanı mahveder.
Bunları yazmaktan gâye - şikâyet değil, hakikatı söylemektir; bu söylenenlerden maksad- kendimi târif değil, vâki olanı beyan etmektir. Burada böylece her sözün hakikati ve her işin olduğu gibi yazılması iltizam edildiği için, şüphesiz baba ve büyük kardeşten iyi ve kötü ne şâyî olmuşsa, onları söyledim ve akraba ve yabancıdan ne gibi kusur veya meziyet görülmüşse, onları yazdım. Okuyan mâzur görsün ve işitenler de târizde bulunmasınlar.
Ben zırh giymiştim, fakat kemer bağlamamış ve (199 a) miğfer giymemiştim. Birkaç defa: - "Hey Dost, bey Dost" - diye bağırdım. Ahmed Yusuf da bağırdı. Beni soğuk ve kardan yanmış olduğum için mi tanımadı, yoksa muharebe telâşından mı idi, hiç çekinmeksizin, çıplak koluma bir kılıç indirdi. Tanrı inayetinden, kıl kadar tesir etmedi. Her ne kadar kılıç dünyayı yerinden oynatabilirse de, tanrının izni olmadıkça, bir damar bile kesemez. Ben şu du'ayı okumuştum; yüce Tanrının bu zararı def ve gelen belâyı ref'etmesi, onun tesiri idi. O dua şudur: Ey Tanrı, sen benim rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Sana tevekkül ettim. Sen büyük arşın rabbisin. Tanrı ne isterse, olur ve ne istemezse, olmaz; hiçbir kudret ve kuvvet mevcut değildir ve bunların hepsi büyük ve yüce Tanrı’nın elindedir. Bil ki, Tanrı her şeye kadirdir; Tanrı her şeyi ilmi ve yüce Tanrının ile ibata etmiş ve her şeyi adedi ile saymıştır. Ey Tanrı , ben kendimin kötülüğünden, ve benden başkaların kötülüğünden ve pençemin yakaladığı bütün hayvanların kötülüğünden sana sığınıyorum. Sen büyük arşın rabbisin.
Çorak toprak sümbül yetiştirmez; işini ve tohumunu bu toprakta ziyan etme. Fena insanlara iyilik etmek, iyilik edenlere karşı fenalık etmek gibidir.
Gelecek olan her iyilik ve kötülük, dikkat ettikçe, işin iyiliğinedir. Yeke çayırına gelip indiğimiz zaman, artık yatsı vakti olmuştu. Yeke çayırının halkı, biz gelip iner inmez, bundan haberdar oldular. Sıcak evler, semiz koyunlar; atlar için ot ve kuru ot bol; yakmak için odun ve tezek çok ve dolu idi. Böyle soğuk ve kar dan kurtularak, köy ve sıcak evler bulmak, böyle meşakkat ve belâdan kurtulup, böyle bol ekmek ve semiz koyunlar bulmak öyle bir huzurdur ki, bunu ancak bu meşakkatleri görenler bilir; bu öyle bir rahattır ki, bunu ancak böyle belâları geçirenler bilir. Kalbimiz memnun ve gönlümüz rahat olarak, bir gün Yeke çayırında kaldıktan sonra, oradan kalkıp, iki yıgaç yol gelip, tekrar indik. Ertesi gün ramazan bayramı oldu.
Reklam
" Bütün halk karda ve tipide iken, ben sıcak yerde ve istirahatta ve bütün halk burada ıztırap ve meşakkatte iken, ben orada uykuda ve refahta bulunursam, bu insaniyetten uzak bir hareket ve halka karşı lâkayıtlık olur; ne gibi ıztırap ve meşakkat olursa, ben de göreyim ve halk nasıl tahammül edip duruyorsa, ben de durayım" - diye düşündüm. Farsça bir mesel vardır: (" dostlarla beraber ölüm, düğündür"). Böyle tipide kazıp yaptığım çukurda oturdum.
Tevekkül edip, Sultan Peşâî'yi önümüze koyup, yolu bulamayarak döndüğümüz aynı yola tekrar girdik. O birkaç gün esnasında fevkalâde ıztırap ve meşakkat çekildi. Hayat müddetince o kadar meşakkat az çekilmiştir. Bu matla o zaman söylendi: Dünyanın benim görmediğim bir cevr ve cefası kaldı mı; hasta gönlümün çekmediği bir dert ve belası kaldı mı? Bir haftaya yakın, karı teperek, yürüdük; günde bir ve bir buçuk şer'iden fazla gidilemezdi.
İyi bir erkeğin evinde kötü bir karısı olursa, o erkeğin cehennemi bu dünyada demektir. Tanrı hiç bir müslümanı bu belâya atmasın. Yâ rabbi, kötü huylu ve ters tabiatlı kadın yer yüzünde kalmasın.
Bütün bir ömür kendimi salah ile öğdüm ve zühd yolunda gösterdim. Zühd hangisi imiş, salah ne imiş; aşk gelince, Allaha şükür olsun, kendimi denedim.
Sana kötülük edeni kadere ısmarla; zira kader, senin intikam alıcı bir hizmetkârındır.
Bilinen yollar olmadığı için, yolun uzak veya yakın olduğunu bilmeden, uydurma sözlerle bu yola girdik. Bayram namazı Gûmel çayının sahilinde kılındı. Nevruz o bayrama yakın olup, farkı bir - iki gün idi. O münasebetle şu gazeli söylemiştim: (186) Yeni ay ve yârın yüzünü gören halk, sevinçle bayram yapar; senin yüzünden ve kaşlarından ayrı olan benim için, bayram ayında ancak gam vardır. Ey, Babur, (yârın) yüzünün nevrûzunu ve vuslatının bayramını ganimet bil; yüz nevrûz ve bayram olsa, bundan daha iyi olmaz.
1.490 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.