Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cem Gençler

Senin tek görevin kin duymamak, herkesi affetmektir.
Değil kin duymak, mânevi yolda ilerlediğin ölçüde, kimseyi tenkit bile etmeyeceksin, çünkü kötülük yapan da onu yapmaya vazifeli. Onun sayesinde Allah'la irtibat kurduğun için, seni dirilttiği için sen sana kötülük yapana ancak şükretmelisin. Hz. Mevlâna diyor ki: "Dostuna değil düşmanına dua et, zira seni tekâmül ettirecek olan odur."
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
İdrak Edemeyenlerin Şikayeti
Hak bizim üzerimize bizimle hükmeder ya da biz bizim üzerimize kendimizle hükmederiz. Lâkin bunu idrak edemeyenler perdelidirler ve Allah'a şikayette bulunurlar. Allah da onlara, âyân-ı sabitelerinde şikayet ettikleri sıkıntıları kendilerinin istemiş olduğunu gösterir.
"Sen nereye gidiyorsun" diye sordu Fuka-Eri. "Kediler şehrine" dedi Tengo.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ümit olan yerde ne de olsa azap da olur" dedi Tamaro.
Yalnız olduğumu düşünmüyorum. Tek başımayım ama yalnız değilim.
Reklam
Bilgisizlik ve Bilgelik Arasında Kaybolan Sözler
Ne istediğimi ne söylediğimi ve kim olduğumu bilmiyorum. Nerede ismimi kaybettiğimi bilmiyorum, bu yüzden bir ismim yok. Cahilim ve hiçbir bilgim yok fakat bilgim var ve cahil değilim. Ne dediğimi anlayan birisini canım çok arzuluyor, böylece ne dediğim hususunda bana yardımcı olabilir.
Biz melekler içinde köpek bulunan eve girmeyiz!
Cibril (a.s.), Hz. Peygamber’e (s.a.s.) belirlediği bir vakitte kendisine geleceğini vadetti. O sırada eve bir köpek yavrusu girdi. Belirlenen vakit gelince, Cibril (a.s.) inmedi. Daha sonra geldiğinde şöyle dedi: “Belirlediğimiz vakitte gelmeyişimizin sebebi şudur: Biz melekler, içinde köpek bulunan eve girmeyiz. *Köpek burada nefsi temsil etmektedir.
Sayfa 418Kitabı okudu
İmtihan üç çeşittir
Kulun cezasını dünyada vermek için. Kulun içindekini dışarı çıkarıp Rabb'i katındaki durumunu insanlara göstermek için. Kulun değer ve yakınlığını kendi katında artırmak için. Şüphesiz aslında bu bir ikramdır.
Sayfa 307Kitabı okudu
Aslında Adem'e Allah elmayı çaldırtmıştır.
Çünkü onu daima kendi mânâsının yanında tutmak istemektedir. Âdem'den tecelli, görünecek olan Allah'tır.
Sayfa 299Kitabı okudu
Şüphesiz nazar haktır. İnsanı kabre, deveyi tencereye koyar.
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Şüphesiz nazar haktır. İnsanı kabre, deveyi tencereye koyar." "Nazar değmesi şöyle olur: Bakan bir kimse bir şeye bakıp da, onu güzel görür, Allah'ı hatırlayıp onun sanatını dikkate almazsa yüce Allah bakan kişinin gafil bakışının günahı olarak bakılanda bir hastalık veya kusur meydana getirir ki, bu, kullarını imtihan etmek içindir."
Sayfa 273Kitabı okudu
Reklam
İhanet, gönlün defterinde yoktur.
Bazen bize öyle gelir ki, kırıldığımız için ihanet ediyoruz. Halbuki nefs ancak intikam amacıyla ihanet içindedir. Gönlün on bir yıldızından birini temsil eden vefa sırrı, her türlü ihanete mânidir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Rivayet edilir ki: bir gün Yusuf bir aynaya baktı ve kendisine göz attı.
Kamil bir güzellik gördü ve dedi ki: "Ben bir köle olsaydım, fiyatım ne olurdu? O fiyatı kim ödeyebilirdi?" Alemlerin Rabbi bunu affetmedi tâ ki Yusuf kendine göz atmanın cezasını tadıncaya kadar… O bir köle yapıldı ve fiyatı (sadece) yirmi dirhemdi. Tarikatın pîri dedi ki: "Kendine bakma, çünkü kendini görmenin hiçbir değer yoktur. Kendini bezeme, çünkü kendini bezemenin hiçbir değeri yoktur. Kendini onaylama, çünkü kendini onaylamanın hiçbir desteği yoktur!"
Sayfa 128Kitabı okudu
Utanç
Bir gönle şeytanın tecavüz ettiğini bilmenin işareti, hayâ gömleğinin (utanma duygusu) yırtılmasıdır. Bir insan hayâsını muhafaza ettikçe onda görülen hatalar, geçici lekeler gibidir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Zahirdeki bütün kuvvet gösterilerine rağmen kardeşleri, Yusuf'u öldürmeye yine de cesaret edemiyorlar. Kardeşlerden biri (Yehuda), kuyu işini teklif ediyor. - Yusuf'u kuyuya atmaktan murat; onu öldürebilme cesareti gösteremeyerek saf dışı etme metodudur. - Onu kuyu dibinden birinin sevinme vesilesi olarak alması temennisi ise, gönlü karanlığa ittikten sonra, birine sevinme fırsatı sağlamak anlamına gelmektedir. - Gönle inanmayanlar bile, onun her pazarda satılabilecek kıymetli bir mal olduğunu bilmektedir. - Gönlün her yerde, her şartta insanlara yaşama zevki vereceğini, bizzat kötülüğü temsil eden kardeşler ağzından ifade etmektedir. - Nitekim olay, Cenab-ı Hakk'ın özel himayesiyle cereyan etmeseydi, nefsin (Züleyha) elinde gönlü esir etmek planını hazırlıyordu; yani gönüller, dünya pazarında nefse esir diye satılırlar. - Unutmamak gerekir ki, sıradan bir insan kendi can Yusuf'unu zulmet kuyusuna sallamış ise; o pazarların beleş malı olmaya mahkumdur. - Her zaman bir kervancı rastlayarak gönül Yusuf'unu zulmetten çıkarmaz.
Sayfa 108Kitabı okudu
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.