Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağlar Çetinkaya

Çağlar Çetinkaya
@Caglar48
La vita è bella
Bodrum
Bodrum
8 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
118 syf.
·
Puan vermedi
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo
8.1/10 · 121bin okunma
Reklam
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Sayfa 82 - Parola YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam...
Sayfa 155 - Parola YayınlarıKitabı okudu
Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak. Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak.! Dünyada bundan daha ferah verici bir şey olabilir miydi?
Sayfa 83 - Parola YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı ama birçoğu bunun farkında değildi ve yine farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bu ruh, ancak benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımızda, hesaplarımızı danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu. .. Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.
Sayfa 82 - Parola YayınlarıKitabı okudu
"Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum, biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii hakları imiş gibi insandan birçok şeyler istedikleri için. Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil. Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?"
Sayfa 77 - Parola yayınlarıKitabı okudu
Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melul bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
Sayfa 66 - Parola yayınlarıKitabı okudu
Yalnız boş, bomboş mahluklardı. Yaptıkları münasebetsizlikler hep buradan geliyordu. İçilerinin esneyen boşluğu karşısında ancak başka insanları küçümsemek ve tahkir etmek, onlara gülmek suretiyle kendilerini tatmin edebiliyorlar; şahsiyetlerinin farkına varıyorlardı.
İhtimal, eriştiği mertebeleri gösterebildiğine yahut da benim hâlimi düşünerek benim gibi olmadığına seviniyordu. Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka merhamet göstermek isteriz. Hamdi de bana aynı hislerle hitap eder gibiydi...
Sayfa 11 - Parola yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mühimce mevkilere geçen adamların esaslı âdetlerinden biri de galiba eski ve kendilerinden geri kalmış arkadaşlarına karşı gösterilerin bu biraz da şuurlu dalgınlıktı.
Sayfa 10 - Parola yayınlarıKitabı okudu
İnsanlara ne kadar muhtaç olursam onlardan kaçma ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Sayfa 8 - Parola yayınlarıKitabı okudu
Hepimiz bir amaç için dünyaya geliriz. Sadece ilerleyen zamanlarda, çevremizin de zehrinin etkisiyle ne olduğumuzu ve kim olduğumuzu unuturuz.
Sayfa 175 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
Zengin insanların büyük kütüphaneleri vardır, yoksul insanların ise büyük televizyonları.
Sayfa 128 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.