Swinburne anahtarı vermişti. Hayat hastalıklı bir şeydi, daha doğrusu hastalıklı bir hale gelmişti; dayanılmaz bir şeydi. "Ölü adam hiçbir zaman dirilmez!" Bu dize derin bir minnet duygusuyla kıpırdattı içini. Evrendeki yegane hayırlı şey buydu. Hayat acı veren bir bezginliğe dönüşünce, ebedi uykusuyla ölüm teselliye hazırladı. O zaman ne bekliyordu? Artık gitme vaktiydi...