Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niyazi Saray

Niyazi Saray
@Cauthon
Istırabın ilacı ıstıraptır. İksinin hasıl-ı zarbı: Sevinç.
1915 yılının başlarında aktif vazife istemek üzere Enver Paşa'ya mektup yazdı ve rütbesine uygun herhangi bir görev istedi. Gelen cevapta, Sofya ataşemilirterliği önemli olduğu için, orada kalmasının istendiği bildirildi. Kemal, yeniden Enver'e başvurarak ''Vatan savunmasından daha önemli bir görev olamaz. Arkadaşlarım savaşta ateş hatlarında bulunurken, ben, Sofya'da ateşmilterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay değerinde değilsem, inancınız bu ise lütfen açık söyleyin''
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
(...) Bunun yerine her şerde bir hayır vardır anlayışını düstur edindi. Zaten dünya üzerinde felaketler hiçbir işe yaramaz diyebilecek kaç dürüst insan vardır ki?
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nasıl oluyordu da bu kadar az bir para için başka insanlara zorbalık, yandaşlık, cellatlık edecek bu kadar çok insan bulunabiliyordu? Yüksek mevki sahibi biri nasıl da insanlık dışı bir umursamazlıkla bütün bir ailenin yıkımına imza atabiliyor ve paralı askerler daha da barbarca bir neşeyle bu kararı infaz edebiliyordu!
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demek her dürüst ve cömert eyleminin bedeli şerefinin lekelenmesi olacaktı. İnsanların mahvını ve saadetini böyle bedel öterek satma adetinden tiksindi.
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
''Tam da aleyhinize konuşulduğı için öne çıkıp konuşmalısınız. Bu ülkede anında itiraz edilmediği takdirde her zaman itham edenler haklıdırlar,''
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Bütün tarikatlar bana yalanın örgütlenmiş hali gibi geliyor. Söyleyin bana geometride tarikatlar var mıdır?'' ''Yoktur sevgili oğlum,'' dedi ona iyi kalpli Gordon iç çekerek, ''hakikat kanıtlandığı zaman büyün insanlar o hakikat üzerinde hemfikir olurlar. Fakat saklı hakikatler üzerinde bin parçaya bölünürler.'' ''Siz şuna saklı düzmeceler desenize. Şayet yüzyıllardır tekrar edip durduğunuz savların içinde tek bir saklı hakikat olsaydı, hiç şüphesiz şidiye kadar keşfedilirdi ve bütün dünya en azından bu noktada hemfiir olurdu. Şayet bu hakikat güneşin dünya için elzem olduğu kadar elzem olsaydı, o da güneş kadar parlak olurdu. İnsanoğlu için temel bir hakikatin var oluduğunu, fakat Tanrı'nın ondna gizlediğini söylemek tam bir saçmalık, insanlığı aşağılamak, sonsuz ve yüce varlığı hakaret etmek demektir.''
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ah! Madem masala ihtiyaç var, bari bu masallar gerçeğin temsili olsa. Filozofların masallarını seviyorum, ocuklarınkine gülüyorum. Fakat sahtekarların anlattığı masallardan nefret ediyorum.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
''Bana göre uluslar da uzun zaman benim gibiymiş, çok geç aydınlanmışlar; yüzyıllar boyu sadece şimdiki zamanla meşgul olup geçmişi çok az düşünmüş, geleceği ise hiç düşünmemişler. Kanada'da beş altı yüz fersah yol aldım, tek bir anıta dahi rastlamadım. Orada kimse atalarının neler yapıtğını bilmiyor. İnsanoğlunun doğal durumu da bu değil midir?''
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kitap okumak ruhu besler, aydın bir dosot ise onu teselli eder.
Sayfa 49 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bana verdiğiniz kitapta insanların vaftiz edilmesine yardımcı olan genç hanımlarla evlenmenin kötü bir şey olduğuna dair hiçbir şey okumadım. Görüyorum ki burada her gün kitabınızda yer almayan bir sürü iş yapılıyor, fakat kitapta söylenen hiçbir şey yapılmıyor. İtiraf etmeliyim ki bu durum beni hem şaşırtıyor hem de öfkelendiriyor.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hakikati arayacak her kim olursa olsun zulüm görecek. O halde karanlıklar içerisinde tembel tembel oturmalı mı? Yoksa hasedin ve iftiranın kendi meşalelerini yeniden yakmak için kullanacakları bir meşale mi yakmalı? Bana kalırsa, ben zehirlenme korkusuyla yemek yemekten ne kadar imtina edilmemesi gerekiyorsa, hakikatin de bu canavarlar karşısında o kadar saklanmaması gerektiğine inanıyorum.
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Cehaletten beteri
İnsanların birtakım anlaşılmaz saçmalıklar uğruna birbirlerini lanetlediklerini, birbirlerinden nefret ettiklerini, birbirlerine zulmettiklerini, birbirlerini boğazladıklarını,astıklarını, tekerleğe mahkum ettiklerini ve yaktıklarını gördüm ve dedim ki, şayet bu iğrenç zamanlarda yaşamış bir bilge var ise, kendisi çöllerde yaşamış ve ölmüş olması gerekir
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Konfüçyüs (Kong Fuzi) üzerine
Kong Fuzi hiçbir zaman kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkalarına yapmamamız gerektiğini söylemez. Bu, kötülüğü yasaklamaktan başka bir şey değildir. Kong Fuzi bundan daha fazlasını yapar ve iyiliği öğütler: ''Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran.''
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tanrı'ya tapınma (vahiy haricinde) başka hiçbir yerde Çin'deki kadar arı ve kutsal olmamıştır. Halkın tarikatlarından bahsetmiyorum. Hükümdarın, bütün mahkemelerin ve ayaktakımı olmayan herkesin dinini kastediyorum. Bunca yüzyıldır Çin'deki dürüst insanların dini nedir? İşte şu: Tanrı'ya tapın ve adil olun. Hiçbir imparatorun bundan başka bir dini olmamıştır.
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Evrensel ahlak.
Her milletin kendine has dini törenleri, metafiziğe ve ilahiyata dair çoğu zaman saçma ve insanı çileden çıkaran görüşleri olmuştur. Fakat iş adil olmanın gerekliliğine geldiğinde, bütün evren bu konuda hemfikirdir.
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.