Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cigdem Malkoc

Başarısızlığın DNA’larınızda yazılı olması…
Nora o yaşamda artık sıradanlığın ve hayal kırıklığının, kaderi olduğunu düşünmeye başlamıştı. Nora başından beri nesiller boyu yankılanan pişmanlıkların ve yıkılmış umutların olduğu uzun bir geçmişin devamı olduğunu hissetmişti zaten. … Annesinin başarısızlık yarışında ona devrettiği görünmez bir bayrak vardı ve Nora o bayrağı uzun zamandır elinde taşıyordu. Birçok şeyi yarıda bırakmasının nedeni buydu belki. Başarısızlığın, DNA’larınızda yazılı olmasıydı.
Sayfa 133
Reklam
O an hava eksi on yedi dereceydi, kutup ayısının onu yemesine ramak kalmıştı ve kök yaşamındaki sorun biraz da o yaşamdaki hareketsizlikti belki.
Sayfa 133
Doğanın bir parçası olmak yaşama isteğinin de parçası olmaktı.
Bir yerde uzun zaman kaldığınızda, dünyanın ne kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz. O enlem ve boylamların uzunluğunu algılayamıyordunuz. Kendi içimizdeki uçsuz bucaksızlığı da algılayamadığımız gibi, diye düşündü Nora. Ama uçsuz bucaksızlığı hissettiğiniz, bir şey onu ortaya çıkardığı anda umut beliriyor ve isteseniz de, istemeseniz de, kayalara yapışan likenlerin inatçılığıyla size yapışıyordu.
Sayfa 132

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nora ölmek istemiyordu. Sorun da buydu zaten. Ölümle burun burunayken yaşamak daha cazip geliyordu… … Nora şoktaydı… Ölüme yaklaşmış olmanın şoku değildi. Aslında yaşamak istediğini anlamış olmanın şokuydu.
Sayfa 130
“İnsan” diye yazmıştı Thoreau Walden’da, “hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde ve gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.” Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. “Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.”
Sayfa 124
Reklam
BAŞARISIZ VE TOPLUMDAN KOPUK HİSSEDEN YETENEKLİ VE ETKİN İNSANLAR!
Başarılı, etkili ve yetenekli insanların pek çoğu gizliden gizliye kendilerini başarısız ve toplumdan kopuk hisseder. “Daha mutlu olmam gerekmez mi?” “Neden daha fazlasını başaramadım?” “Neden hayatım daha anlamlı değil?” Bu sorular çoğu zaman hayatımıza yerleşmiş, görünmeyen bir güçten kaynaklanır ve sevgi dolu, iyi niyetli ebeveynlere sahip olan, mutlu ve sağlıklı bir çocukluk geçirdiğini hatırlayan kişiler tarafından sorulur. Bu yüzden yetişkin olduklarında, doğru yapmadıklarını hissettikleri her şey için kendilerini suçlarlar. Hatırlayamadıkları şeyin -yani hayatlarındaki o görünmez gücün- etkisi altında olduklarını fark etmezler.
Sayfa 17
Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi
… ‘Boşluk hissi’ bu anıların (çocukluğunuza dair anılar) hiçbiriyle ilgili değildir. Aslında çocukluğunuzda gerçekleşen ya da hatırlayabildiğiniz herhangi bir şey hakkında da değildir. Bu kitap, çocukluğunuzda gerçekleşmeyen, hatırlamadığınız şeylerin farkında olmanıza yardımcı olmak için yazılmıştır. Çünkü gerçekleşmeyen şeyler, bir yetişkin olarak kim olduğunuz üzerinde hatırladığınız olaylardan daha fazla güce sahiptir. Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi, sizi çocukluğunuzda tamamlanmamış bazı durumların sonuçlarıyla tanıştıracak. Bu his aslında hayatınızda var olan görünmez bir güçtür.
Sayfa 17
UZUN VADEDE AZİM, YETENEKTEN DAHA ÖNEMLİ OLABİLİR BABA!
Çocukluğumda dâhi kelimesinden sık sık söz edilirdi. Konuyu açan hep babam olurdu. Bana durduk yerde, “Dahi olmadığını biliyorsun, değil mi?” derdi... … İki yıl önce Deha Ödülü olarak da bilinen MacArthur Vakfi Bursu'nu kazanma şansı elde ettim... … ...Yine de bir yanım geçmişe, genç kız olduğum zamana dönebilmek istiyordu. Çünkü şimdiki aklım olsa geçmişte babama birçok sey söylerdim: ... “ Ama sana bir sey söyleyeyim. Büyüyecegim ve işimi en az senin kendi işini sevdiğin kadar seveceğim. Sadece bir isim olmayacak, bir amacim olacak. Her gün kendime bir kez daha meydan okuyacağım. Düşersem, yeniden ayağa kalkacağım. Bu odadaki en zeki insan ben olmayabilirim ama en azimlisi olmak için gayret edeceğim.”
Cigdem Malkoc tekrar paylaştı.
UZUN VADEDE AZİM, YETENEKTEN DAHA ÖNEMLİ OLABİLİR BABA!
Çocukluğumda dâhi kelimesinden sık sık söz edilirdi. Konuyu açan hep babam olurdu. Bana durduk yerde, 'Dahi olmadığını biliyorsun, değil mi?' derdi... ... İki yıl önce Deha Ödülü olarak da bilinen MacArthur Vakfı Bursu'nu kazanma şansı elde ettim... ... ...Yine de bir yanım geçmişe, genç kız olduğum zamana dönebilmek istiyordu. Çünkü şimdiki aklım olsa geçmişte babama birçok şey söylerdim: ... 'Ama sana bir şey söyleyeyim. Büyüyeceğim ve işimi en az senin kendi işini sevdiğin kadar seveceğim. Sadece bir işim olmayacak, bir amacım olacak. Her gün kendime bir kez daha meydan okuyacağım. Düşersem, yeniden ayağa kalkacağım. Bu odadaki en zeki insan ben olmayabilirim ama en azimlisi olmak için gayret edeceğim.'
Reklam
SOSYONOMİ NEDİR?
Piyasa modellerinin insan kitlelerinin davranış modellerine uygulanma alanına sosyonomi diyoruz. Sosyonomi yeni bir disiplin ve muahafazakar akademik çevrelerde henüz bilim sıfatının taşımaya layık görülmeyen deneysel bir alan. Daha büyük dalga derecelerindeki oluşumları, bu oluşumların kitlesel davranışlarda nasıl ortaya çıktığını ve sonuçlarını inceleyen bu disiplin, klasik tarih, sosyoloji ve ekonomi şemalarının neden-sonuç ilişkilerini kökten yadsıyan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre süreçler, neden-sonuç ilişkileri ile değil, fraktal yapıyı tamamlamak üzere şekilleniyor. Somut bir örnek vermek gerekirse, örneğin savaşlar neden-sonuç ilişkileri ile değil, fraktal yapının belirli bir evresinin kaçınılmaz sonuçları olarak ortaya çıkıyor.
Oysa biliyoruz ki çöküşler, yükselişlerden daha güçlüdür, çünkü korku hırstan daha baskın bir duygudur. Piyasa genellikle uzun zamanda aldığı bir mesafeyi kısa zamanda geri verir.
Ormanı görebilmek için, çevredeki ağaçlardan daha yüksekte olmak gerekir. Nature’s Law, R. N. Elliott
1.302 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.