Jack London , Kızıl Veba
...
İnsanlık tarihi, her uygarlıkta kendini dünyanın efendisi, besin zincirinin en tepesinde görmüş olsada, arka planda işlerin o şekilde işlemediği… Yaşadığımız zaman dilimi içinde yüksek teknoloji oyuncaklarımızın olması sizi yanıltmasın. Hiç beklenmedik bir zaman dilimi içinde kendinizi bir anda avcı toplayıcı rolünde bulabilirseniz.
1910 yılında yazılan roman, göndermeler ve güçlü edebi yönü ile bir öngörü gücünün kurgulanması şeklinde başlar. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, yaşanılan deneyimler ve anlatımdaki şiddet sahneleri günümüzde aynı sıcaklığını korumaktadır...
Kitabın inceliğine aldanmayın, her bir paragraf tartışma ve inceleme konusudur. Bitirdiğinizde anlatılan her şey, adeta sizin başınıza gelmiş gibi hissedeceğinizi söyleyebilirim. Ve artık tamamen size ait bir deneyimleme hissi yaşamanız olası…
Yazmak zor bir süreç iken, okurun hafızasına girmek, yazarların en zorlandığı konudur. Öyküde veya romanda olup biten, kendi başınıza geldiği deneyimini hissettirme ve hafızada yer etmek kolay iş değildir. Jack London bu işi iyi yaptığının referanslarindan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim...
Okuyun, araştırın, sorgulayın ve kendi kararınızı kendiniz verin…
Genelde bitirdiğim kitapların, tam olarak hangi konuyu veya hikayeyi anlattığından bahsetmem. Anlatımımdaki paragrafları havada asılı bırakıyorum ki sizin merak ve keşfetme duygunuzu kaybetmenize neden olmasın...
