Bana diyorlar abi yanında birileri şarkı söyleyince nerelere dalıp gidiyorsun...
Bunuda ilk kez söyliycem.
Ben insanım etten, kemiktenim benim bi ruhum benim bi kalbim var. Ben bu kalbi yıllar önce birine teslim ettim hala geri almayı bekliyorum. Kolay mı o şarkıları şuradan dinlemek? Ben isteyerek mi verdim o kalbi. Size kafasını çeviriyor oturup günlerce ağlıyorsunuz yani sizin sosyal medya da yaşadığınız s.kim s.kum aşklar size bu kadar acı veriyor da ben kalbimi verdim ruhumu verdim birine diyorum otuz santim yanımda şarkı söylüyorlar bana nasıl acı vermesin. Hiroşima’ya atılan bombanın üzerinden kaç yıl geçmesi lazım orda bitane ufacık ağaç yeşermesi için Yüzlerce yıl. Siz aşkı bazen çiçeğe benzettiniz bazen böceğe benzettiniz. Benim aşkım atom bombası gibiydi. Düştüğü yerde bugünde bişi yeşermiyo yarında yeşermeyecek...
" Kıskanılmakta güzel duyguymuş. Ama öteki gereksiz gibi Oğuzhan ı kıskanırsan bozuşuruz oğa göre."
" Önemli olan kafanda yada boynunda taşıman değil... Önemli olan kalbinde taşıyo olman..."
Bardağın görevi kırılıncaya kadar.
Kırıldıktan sonra sadece bir cam parçası.
Ne çay içebilirsin, Ne kahve...
Kalpte böyle kırıldıktan sonra ne sevebilirsin ne de başka bişey hımm.
Sana sımsıkı sarıldığımda
O güzel saçlarının kokusuna
Ki hiç güzel değil
Di aslında
Gitme diye bütün onurumdan
Hatta sustuğum anlar için
Korkak olan sen değil benim aslında
Senden tiksiniyorum
Senden nefret ediyorum
Bencil bir insandın sen aslında
Senden tiksiniyorum
Seni artık hiç sevmiyorum
Korkak bir insandın sen aslında
Ama ellerini tuttuğumda
Güzel gözlerine baktığım için
Ki hiç güzel değil
Di aslında
Anlattığın aşk masalına ve dahi tüm yalanların için
Aptal olan sen değil benim aslında
Senden tiksiniyorum
Senden nefret ediyorum
Çirkin bir insandın sen aslında
Senden tiksiniyorum
Seni artık hiç sevmiyorum
Aptal bir insandın sen aslında
Kaç sabahtır geceye uyanıyorum
Ne oldu güneşe aynalarda yokum
Dumanı tüten çay bardaklarına dokunuyorum
Elimi ısıtmıyor
Ağlayınca fark ettim artık gözyaşlarım yanaklarıma değmiyor
Keşke bir kez daha öpebilseydim seni
Sımsıkı sarılıp saçlarını koklayıp öyle gitseydim
Ölmüşüm ben bebeğim ölmüş
Herkesin korktuğu gün bana bugünmüş
Gün düşleri hep içim umut
Sokaklara çıkmak istemiyorum
Kuşlar gibi uçmak lazım özgürüm ben
Yeryüzüne inmek istemiyorum
Dağlar gibi dik durdum evvel
Şimdi bir çukurda çürüyorum
Ezilme derdi bana hep annem
Karınca gibi hissediyorum
Bir çaresi bulunur elbet yarın
Yeniden yaşamanın
Bir çaresi bulunur elbet canım
Bi uyuyup uyanalım
Ah bi yolu vardır elbet yarın
Yeniden yaşamanın
Bi çaresi bulunur çıkmazların
Bi uyuyup uyanalım...
Elleini havaya kaldırıp birbirlerinin kalbinin üstüne koydular. Sonra aynı anda söze girdiler.
" Söz veriyorum yaralarını tek tek sarmaya söz veriyorum, söz veriyorum seni benden başkası geçmişini bilmeyeceğine söz veriyorum, söz veriyorum iyide olsa kötüde olsa hep yanında olcağıma, söz veriyorum ha elimin değdiği yeri kazanmak için vereceğim savaş için söz veriyorum. Daha çok şeye söz vercemde dilimde tüy bitti.
Diyip. Gülerek yaşlı gözlerle birbirlerine baktılar. Ama bu öyle normal bakışma değildi. Bakışmalarıyla sıcaık gülümsüyordu gözleri. Sanki o bakışlarla birbirlerine sarılıyorlardı...
Dışarıda yağmur yağmaya başlamıştı. Bunu gören kız bahaneler üretip üstündeki hırkayı çıkarıp atmasıyla dışarı çıkıp kafenin çatısına çıkar her zamanki yoldan. Kızın gittiğini gören arkadaşı ve yan kafedeki iki oğlanda onun peşine çıkarlar. Çatıda yağmurun altında ayakkabılarını çıkarmış çocuk gibi yağmurla oynayan kızla karşılaşınca oğlanlar şaşırır ve oğlanın teki derki.
"Kızım orda napıyon?"
Kızda ona
"Yağmurla arınıyorum."
Der...
İmza
MerOnİrAl
Gökhan...
Aslında susuyorum...
Konuşurken susuyorum. Gülerken susuyorum. Deliyken susuyorum...
Çünkü gerçekte şen şakrak konuşmuyorum.
Gülerken ağlamamı saklıyorum. Sözde deliler hiçbirşeyi takmazlar kafaya diyolarda hiç soruyorlarmı bu deliler nasıl böyle oluyorlar. Oda çok basit tabikide içimizdeki derin yaralardan kaynaklanıyor...
Aslında ben sadece susuyorum...
Yani kısacası ben herşeyi susuyorum...
Çünkü ben susmayınca içimdeki acıyı konuşuyorum...
İmza
Ş. Y. K.
... bana döndü. Baktı baktı.
"elve..."
Dedi gözlerimin içine bakmadan. Daha doğrusu demeye çalıştı çünkü elimle ağzını kapadım ve dedimki
" Düzcede... Hoşça-KAL"
...
İmza
MerOn
... boğuluyorlardı sanki böyle depderin bi denizin ortasında ayaklarında prangalarla denizin uçsuz bucaksız derinliklerinde kayboluyorlardı kimse görmüyodu onların boğulup gittiğini...
İmza
A. M. Çelik
Ve
A. U. Kaleli
"Hani sen bana sen benim can suyum oldun fideydim senin sayende yeşerdim dedinya"
"Eee "
"işte senin yani o fidenin bulunduğu yer benim Teonamdı yani IŞIK BAHÇESİ aydınlığımdın. Beni hep aydınlattığın için bana ışık olduğun için teşekkür ederim"
İmza
A. Derin
https://1000kitap.com/TEONAM_ISIKBAHCESI
@gece_1905