Bir Eylül sabahıydı
Ben bir hastane kapısından geçmiştim
İnsanlar ceplerinde biriktirmiş gözyaşlarını
Gözyaşı cimrisi olmuştu
Ve ben o hınca hınç kalabağın arasında
İçimin tenhasında bir parça ölmüştüm.
D.D.
Nicedir gece olsun isterim
Gündüzün telaşından sıyrılıp
Geçerek yalın ayak uyku kapısından
Issız ve sessiz bir avludan
Alnıma bir avuç su çalarak
Sokaklarında gezerdim göhsünün..
Ve ben kaybolurdum sende
Gün ağarana dek.
D. Delikanlı
Okur Takip Önerileri
Sürmüşse telaşı gözlerinin
Ay ışığı düşen pencerelerde
Beklerken sabahın gelişini
Uzanıver mavi desenli çarşaflara
Biraz hayal kur
Mesela gelincikler topla
Allansın pullansın avuçların
Biraz bögürtlen...
D. Delikanlı
Neye benziyor seni sevmek
Betimlenemez bir çaresizliķtir bu
Bu ne melul bir dert
Söyleyemeden susuyorum
Sonra ben uçuruma yürüyorum
Nefesinden öperek...
D. Delikanlı
Ben bir yolculuktan geliyorum
Tenimde uzun yol kokusu
Bu ne ayıplı bir macera
Mavi yağmurların mavi damlaları
Süzülüyor alnımızdan
Mevsim biraz kış çokça bahardı
Ve ben seninleydim
D. Delikanlı
Sesinin hüznü düşer
Yankılanarak odamın soğuk duvarlarına
Ve köşe başında asılı saat ürker
Bilir bu hüznün sesini, rengini...
Hasret ve vuslat arasında
Yakalamaya çalışır bu ince çizgiyi.
Sesin kavuşmak
Sesin hüzün
Sesin senin yüzün
Gezinir ellerim sesinde
En yaralı sözcüklerini
Koparır getirir
Belki kanar dudağın
Sözcükler ağır
Söyleyen yorgun
...
D.D.
Ey beni doğuran geceler
Giydirmezdiniz kelimelerimi
Üşürdüm ben..
Duvarda kuru dalların ürkütücü gölgeleri
Pencerede uğuldayan rüzgar
Yaşamak çok zahmetliydi..
D. Delikanlı
Bir durak ötesi
Zifirdir bu şehirde
Görmeyeli seni bu şehirďe
Kaç kuş göç etmiş
Kaç yaprak yere serilmis
Bir durak ötesi zifirdir bu şehirde.
En kırgın yeriyim ben bu şehrin
En hüzünlü sokağı
Çayın yetmiş beş kuruş olduğu
Bekleme salonuyum
Bir durak ötesi
Zifirdir bu şehirde.
Yorgun saatleriyim
Uykusuz yolları
Muavinin es gectiği kahve kokusuyum
Ben bu şehirde
Bir durak ötesindeki
Zifirdeyim...
D. Delikanlı