A.

A.
@Demha_
Omnes vulnerant ultima necat
75 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Elmas öğüten devasa makine; modern toplum
Hayata attığımız ağların ipleri yarıla yarıla incecik gözenekler kocaman ve işe yaramaz deliklere dönüşüyor. Bize de o yırtık ağlara takılan çer çöpü sanat eseri sanıp toplamak kalıyor. Kocaman elmasları kaşıklarla takas edip sonra kaşıklarımızdaki süslemelere Gollumvâri bir büyülenmeye kapılıp müptelaları oluyoruz, olan da bu devrin elmaslarına oluyor.
Reklam
Altın tozu kaplı minik çikolata sikkeleri ve çocukluğumuz
Bize hep nadir olan madenlerin kıymetli olduğunu öğrettiler. Ne kadar az ulaşılırsa bir şeyin kıymetinin o kadar arttığını. Yalnız şanslı azınlığın ona ulaşabileceği ve insan fıtratının bir cilvesi gereği kendini özel hissedeceğini. Ama günümüzde azalan bazı hazineler gün geçtikçe daha da derine gömülüyor kıymetli görülmek yerine. Tebessüm mesela, kavruk bir çölde suya aç olunandan daha açız tebessüme ama verilen pozlarda bile tebessümler gizleniyor daha güzel ve çekici görünebilmek adına. Sükunet ve yumuşaklık dolu insanlar mesela. Ya da sadelik etrafımızdaki tüm gösterişe inat. Halbuki tam tersi moda olan değerli günümüzde. Pazardan ucuza alınan orijinal çakmaları bir başarı hikayesi artık. Ne kadar çok satarsa o kadar kıymetli oldu her şey. Sosyal medya fıtratımızı bozdu belki de ya da içimizdeki mevcut bozukluğu yüzeye çıkardı bir elek misali. Kendinden ve yiten güzelliklerden değil daha güzelin (!) daha zenginin ucuz da olsa bir kopyasında aranır oldu güzellik. Belki de gönüller öyle köreldi ki yalnız perde ardı gözlerin görüp aldandıkları kaldı ömrümüzde. Kendi özümüzdeki güzelliğe âmâ kalıp parlak altın kaplı çikolataların peşine düştük akılsız çocuklar misali. Olsun, sıcakta eridiklerinde o sahte altın çikolatalar; yaşadığımız iflasın acısını içlerindeki vasat çikolataları ağlayarak yerken bastırırız belki olmaz mı?
Kimileri için acı tatlı anıları bırakıp ev değiştirmek gibiydi ayrılık; kimi içinse yüreğinden gökyüzüne dek benliğinin kör bir falçatayla kazınması. Sahi aşk ile ayrılık geçer mi aynı cümle hatta âlem içinde?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakikat ve Bahaneler
Gerçek his, sevgi, bağlılık, sadakat ve ilkeler alt ettiği engellerle var olur ve büyürler. Sevginin, inancın ve bağlılığın o yüzden bizim kestirebileceğimiz bir sonu yoktur ve hayatın ta kendisine dahil olgulardır. Yaşadıkça, aştıkça, sarıldıkça güçlenirler. Evvela sisler arasından beliren bir hayalet kadar şeffafken her seçimde ve her vazgeçişte de güçlenir ya da silikleşirler. Sahte hisler ve bağlılıklar sadece sözlerde var olup tüm karşılaşmalarda bin bir bahane ile mağlup olurlar rakiplerine. Kaypaklar o yüzden korkar yaşamın kendisinden, çünkü aldıkları her nefeste kendilerine ve Dünya'ya nasıl da içi boş olduklarını haykırma tehlikesiyle yaşarlar. Seçimi, sevgisi ve bağlılığı neye ait olursa olsun gerçek olanlar ise hakiki ve yürekten oluşlarının ispat sahası olarak görürler yürüdükleri yolu. Yaşasın kaypakça söylenen yalanların aksine hakikatiyle var olanlar!
Bana da gönülden aka aka yapılan iyiliklere teşekkür hep çok eksik gelmiştir. Sevdiğinize yapılan iyilik gönül sırlarının izhârıdır aslında. Görülsün ve karşılık bulsun diye açıklanan bir sır ve sanat eseri gibi.
Eda

Eda

@edanurrtatly
·
05 Mart 00:47
Kitabın son sayfalarındayım ve şu cümlelere mest oldum
“ Eğer teşekkür etmek istiyorsanız, bunu kendi adınıza yapın. Bu olaydaki davranışlarımın altında yatan en büyük etkenin sizi memnun etmek olduğunu inkâr edecek değilim. Fakat ailenizin bana hiçbir borcu yok. Evet, hepsine saygım sonsuz lakin ben başından beri yalnızca sizi düşünerek hareket ettim”
Sayfa 437 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgiyi önemseyenler belki de kendi iyiliklerinin ve kıymetlerinin ispatı olarak daha iyi, daha çok sevmeye ve sevilmeye bu kadar meyyallerdir. Bazıları somut şeylerde ararlar hayatın başarı ve mutluluğunu bazıları ise sevgide
Fatma Betul

Fatma Betul

@kendidiyarininturisti
·
25 Ocak 18:27
“Sevgiyi mutlak bir iyilikle, yücelikle birlikte düşünmek gibi evrensel bir hatamız var. Oysa bencil bencilce sever, zalim zalimce. Toni Morrison’ın da dediği gibi sevgi asla sevenden daha iyi değildir.”
Manzara.
Âmâ olmak Dünya'da en çetin imtihanlardan biri olarak görülür, ki öyledir de hakikaten. Lâkin hayatta her yoksunluğun insanı yönelteceği başka bir odak noktası da vardır kanımca. Seslere, hislere ya da kendi içine dönebilir mesela bir âmâ. Peki halihazırda dış dünyaya ilgisi olmayan kişi can yarasından kendi içine de dönemez hale gelince ne olur istikameti?
Geri13
59 öğeden 46 ile 59 arasındakiler gösteriliyor.