Sükutu Meftun
@Deniz_krbga
Öfke seni sadakatsizliğe ittiyse hiçbir zaman sadık olmadın.
Mini Arkeolog
25 Mart
216 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi.
Sayfa 169 - Can ModernKitabı okudu
+"Daha anlatsana"
-"Hoşuna mı gitti?"
+"Hem de çok. Seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre boyunca hiç durmadan laflamak isterdim."
-"Benzinimiz yeter mi ki?"
+"Yalancıktan doldurursak yeter."
Sayfa 157 - Can ModernKitabı okudu
"quiamat non laborat."
(Aşk tüm acıların üstesinden gelir.)
Sayfa 74 - Karbon KitaplarKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Böyle hassas konularda bir kez daha görüyoruz ki insanın alaycı ve beceriksiz dostu olacağına, lejyon dolusu düşmanı olması daha iyidir.
Sayfa 46 - Karbon KitaplarKitabı okuyor
Madde için yer çekimi ne ise, insan doğası için de aynı etkiye sahip dirençsizlik, boş vermişlik, sefahat gibi sözcükler, evrensel tembelliğin özüne işaret ediyor.
Sayfa 21 - Karbon KitaplarKitabı okuyor
Emek ucuz, ekmekse kıymetliydi.
Sayfa 7 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Karanlık iyiydi. Aydınlıktan iyiydi.
Sayfa 457 - April yayınlarıKitabı okudu
"...bu koşullanmaları ile ilgili bir şey," diye açıkladı babası. "Filler daha bebekken kalın demir zincirlerle bağlanırlar. O ilk aylar boyunca da ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, bu zincirleri kıramadıklarını görürler."
"Ama ipler zincilerden daha ince," dedi Nava. "Filler ipleri koparabilir."
"Evet. Ama eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile."
Sayfa 341 - April yayınlarıKitabı okudu
Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi gördünüz?
April yayınlarıKitabı okudu
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?
April yayınlarıKitabı okudu
Siz hiç loto'da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?
April yayınlarıKitabı okudu
Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?
April yayınlarıKitabı okudu
Güzellik gelişigüzel, düşüncesizce dağıtılmış, hakkıyla kazanılmamış, muazzam bir armağandır.
Sayfa 330 - EverestKitabı okudu
Ona göre o insanlar, sağken rezilce davranmış olsalar bile, ölümden sonra bir nebze de olsa saygınlığı hak ederlerdi.
Sayfa 296 - EverestKitabı okudu
"Erkekler için..."
Gerçekte hepsi de gazaplarını etrafa döke saça dolanan, mutsuz oğlan çocukları. Haksızlığa uğradıklarına inanıyorlar. Hak ettiklerini alamamışlar. Kimse onları yeterince sevmemiş. Sizden onları sevmenizi bekliyorlar elbette. Kucaklanmak, pışpışlanmak, avutulmak istiyorlar: güvence verilmek. Ancak onlara bunları sağlamak, büyük bir hata. Kabul etmeleri olanaksız çünkü. Tam da gereksindikleri şeyi almaları, kabullenmeleri mümkün değil. Sonunda bu yüzden sizden nefret etmeye başlıyorlar. Bunun sonu asla gelmiyor, çünkü sizden nefret etmeye doyamıyorlar. Asla bitmiyor -o eziyet, özürler, yeminler, sözünden dönmeler, bu berbat durum. İlk kocam böyle biriydi.
Sayfa 293 - EverestKitabı okudu