Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kurtuluş Yalçın

Günel Altıntaş
Yaş yetmiş beş, Yolun altıda beşi eder, Yüzyıl yaşamazsam namerdim, Akp'yi hesap ederken göreceksem eğer. Günel Altıntaş
Reklam
Evlenelim aramıza dargınlıklar girmeden, Sayalım her gece yıldızları azar azar Gözümüzden sevgi akana kadar, Ne mümkün şikayet etmem, Kalbin beni sevecek kadar cömert davrandı, Bağlandık iki kıta misali aramızda onca imkansız varken, Hangi rejim durabilir sevginin karşısında söyle devirelim, Bırakma sakın ellerimi kenetlenelim, Kavgamız şahit, emekten ve özgürlükten aldık ilhamını mutluluğun, Devran döner biz sözümüzde dururuz ölümden korkmak nedir bilmeden.
İliçte kanlı altın
Ne gam ne keder biter gidenin ardından, Toprak altında kalıp ölen, Bir umudun bir de ekmeğin peşinden, Güzel günler düşleyen, Baba, kardeş, eş bir daha sarılmayacak neylersin, Bu kanlı altın candan kıymetli, Cinayetin adı kader olarak mühürlendi, Fakirlik yüzünden bu ağıtlar yakılır durur hesabını kimler verecek, Adaleti veren söylesin.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yürüyelim, meydanlar bizim, Kanlı zafer şarkıları ağzımızda, Düşeni bırakmadan yollara düşelim, Kurdun kuşun hakkı var bu topraklarda, Doğmamış yetimin, İş cünayetlerinde ölen kardeşlerimizin, Ve ölüme gönderilip maden ocaklarında ekmek peşine düşen Madencilerin, Bütün emeğiyle geçinmek için, Namusunu satmayan devrimcilerin, Hep yanında olduk peşindeyiz, Bizleri açlığa mahkum eden zalimlerin.
Kurtuluş Yalçın tekrar paylaştı.
"Kaygımız ölmek değil yakalanmaktır bir kurşun bile atmadan emperyaliste, çiçeğe ,durmadan gövdesiz kalmaktır yeni tomurcuklanmış bir dal halinde."
Sayfa 53 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kurtuluş Yalçın tekrar paylaştı.
Öyle bir yol ayrımındasın ki artık mümkün değil tek başına savunman hiçbir şeyi, ya kalmana boyun eğeceksin ayaklar altında, ya alacaksın direnenlerin yanında yerini sahip çıkmak için yaşamın aydınlığına!
Nereden nereye sosyalizm.
Orhan Kemal işçinin, sınıf bilinciyle donanarak, örgütlü siyasi mücadeleye girerek iktidarı alacağına ve insana yaraşır bir eşitlik özgürlük dünyası kuracağına sonuna kadar inanmıştır. Beethoven Hasan bu iyimser dünya görüşünün ütopik işçi karakteridir. Karşılaştırma için 2000'lerde yazılan bir romandan söz edebiliriz. Zülfü Livaneli'nin bir adam bir kedi ve ölüm romanında İsveç'e sığınan Japonyalı devrimci genç kız, İsveç kraliçesi ile parkta karşılaşması ve onun iyi davranışı karşısında mutluluktan sarhoş olur. Yüksek katlı bir binadan kuşlar gibi uçarcasına, yazara göre özgürleşircesine atlayıp intihar eder. Orhan Kemal eğitimsiz bir işçiden Beethoven yaratmaya çalışırken, ondan 40 yıl sonra Zülfü Livaneli eğitimli, sınıf bilinçli sosyalist bir devreden aristokrasi, kraliçe hayranı ve intiharda özgürlük arayan bir insan çıkarmıştır.
Sayfa 114Kitabı okudu
Okuyup unuttuğum kitap gibisin, Bir konuşsak aklıma geleceksin, Onca yıl ayrılıktan sonra karşılaştık, Bir merhaba demeyecek misin? Senden hesap soracak kadar bencil sanma, Bir kalbimize söz geçmez bir inadımıza neylersin, Ben her gece seni düşünmemek için sarhoş olunca, Kendimi ancak o zaman affetirebiliyordum tamrıya, Barıştığımız duyulmasın sevgilim.
Ömür Boyu
Ömrümün en güzel yıllarını seni severek yaşadım; sen ise birgün olsun karşılık göstermeye layık bulmadın. Mutsuz değildim, seni görüyor ve yılların nasıl güzelliğini alıp gittiğine şahit olmanın buruk sevincini yaşıyordum. Birlikte yaşlanıyorduk seninle. Aynı yatağı paylaşmasak da her gece rüyamda aşkım diyordun: evlilik aşkı öldürüyor bu yüzden sevmedim seni diyordun. Ben de bu yalnızlığa ömür boyu gönüllü katlandım.
İnsanlar eşit olsun diye sosyalist oldum.
Reklam
Yalçın Küçük'ün en ünlü haberlerinden biri, 1980 12 Eylül darbesinden bir hafta önce yayımlanan kitabı, "Bir yeni Cumhuriyet için'de" verdiği dincileşme ve darbe haberidir: Türkiye'de lüks tüketim için üretim ve gerçekten lüks tüketim için harcama alanları açılmaktadır. Bu yüzden Türkiye ekonomisi, artık fakirleşen işçi ve emekçiler için, İslam'ın 'tevekkül felsefesine' daha çok muhtaç duruma gelmektedir.
Görücü/Aydın
Geçenlerde Yalçın Küçük, Abide-i Hürriyet'teki duruşmalarının birinde, "ben görücüyüm" demişti. Halkımız için gerçekleri görür ve gösteririm.
Yeni bir çağ başlatalım el ele tutuşup, Direnelim karanlıkları aşıp, Biz ki haklıyız kanımızda tüyü bitmemiş yetimin hakkı yok, Yarın çok geç olacak yüreklerimizi tutuşturup, Bu yoksulluk bitsin diye dişlerimizi kenetleyip, Yunruklarımızı sıkıp meydanları dolduralım, Grevlerle açlık sınırında değil, İnsanca ücret karşılığında eneğimizi satalım, Sarı öküzü vermektense onursuz bir hayatı yaşamayı reddedelim.
Cengiz Gündoğdu, sistem diyordu: "bize seçenek olarak çeşitli yollar sunar ama bütün yollar aynı yere, Ankara'ya götürür. Biz ise kendi seçimimizi yaptığımızı sanırız".
Paran varsa, ne Tanrı'ya ihtiyacın olur, ne kuluna. Paran olsunda kim olduğuna bakılmaz, Bütün kapılar açılmayı, Güzel kadınlar yatılmayı bekler Sen geleceksin diye, Hele bir paran olsun, İnsanlıktan bile nasibini verirler sana.
4.818 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.