Beni, öyleyse, körleştiren neydi?
Açık görüşlülüğüm.
Beni ne yanılttı? Sağlam ruhum. Şimdi, her defasında mezarım açıldığında beni tekrar yaşama
döndürtecek kadar güçlü bir düşünce uyandırmasını sağlayan ne? Ölümümün kendine özgü alaylı gülüşü.
Fakat, şundan emin olabilirsiniz ki, ne yapıtın, ne sağduyunun, ne arzunun, ne de savaşın olmadığı yere gideceğim; girdiğim yere, kimse girmez.
Son savaşın anlamı budur.
Dünkü dünyanın gölgesi ona sığınanlar için hâlâ hoştur ama yok olup gidecektir.
Ve geleceğin dünyası, geçmişin anısına bir çığ halinde düşmeye başlamıştır bile.
Mutsuzluğun, bir kez konuşmaya başlayan bir insanı nasıl sardığına tanık oldum.
Sağırlığa bağlı, hareketsiz bir acıydı; bu yüzden soluduğum şey solunamayandır.