Savaşın,salgının,teknolojinin,bilimin,ilmin,devrimlerin yaşsndığı gezegende bulunamayan tek çözüm;mayası tutmamış caniliğin adeta kitabını yazmış insan denen türün vahşiliğiydi.
İnsanlar...pis insanlar tecavüz eder...öldürüyor...aç bırakıyor...dövüyor... ama sen..."yardım ediyor...sen bizi seviyor...şefkat veriyor...sen insansın...peki diğerleri ne?onlar insan sen nesin..."
"Biz bir kere ölmüyor...bence..."
"Umutlar...bitiyor,sen ölüyor.çaresiz kalıyor, sen ölüyor.mutsuz oluyor,sen ölüyor.aile ölüyor,sen ölüyor.sen seviyor, o gidiyor, sen ölüyor
"Ey insan!yemin ederim sizleri asla sevmeyeceğim!"
Dünyanın gelmiş geçmiş en nankör varlıkları insanoğluydu. Çocuklar ölüyor,insanlık denen tabiatı en tehlikeli varlık seyretmekle kalıyordu.
Tıpkı bir film izler gibi...
Bir aslanı gün boyu takip etseydiniz ve aslanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız gün sonunda bu aslanın bir ceylan yakalayıp yemesi sizi mutlu ederdi.
Aynı hikayeyi ceylanı takip ederek baslasaydınızve ceylanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız günün sonunda bu ceylanınbir aslan tarafından yenmesi sizde bir öfke uyandırırdı.
Yani başlangıç naktasını farklı seçersen aynı olay kişide iki farklı yargı oluşturur
Bu yüzden kişinin içindeki adalet duygusu hangi hikayeyi ne kadar süreyle takip ettiğine bağlıdır