Roman sadece Çağan’ın suçları, katil oluşu ve bir takım yaşanan talihsizlikler çerçevesinde başlayıp, bitiyor. Hikâye olarak çok başarılı aslında fakat kahraman isminin her sayfada 15 defa tekrar edilmesi(saydım) ve hikâyenin düz bir şekilde anlatılması üzülerek söylüyorum ama bence romanı oldukça basit ve başarısız kılmış. Belki de yazarın ilk eseri olduğundan kaynaklıdır. İpek Hanıma yazarlık hayatında başarılar dilerim.
İsmi ne kadar yaşamak olsa bile içindeki ölüm teması ile yaşamaktan ziyade yaşamamak öyküsü var hikâyenin içinde.
Çin edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Yaşamak, bireysel, toplumsal ve siyasi konuda dramı oldukça fazla hissettiriyor. İnsanın yaşadığı hayatı bazen irdeletiyor diyebilirim. Bir yaşam mücadelesi ama devrin siyasi, askeri, sosyo-ekonomik tablosunu da çok iyi bir şeklide yansıtmış.
Hayat bazılarımıza çok acımasız davranabiliyor işte. Ah Fugui! Ailenin varlığını ve huzurunu bir anda yok ettin ama daha sonra da ailen için etmiş olduğun mücadele yaralayan türdendi.
Ben bu romanda, kaybediş, açlık, acı, ölüm ve çaresizliğin insanoğlunda yaşattığı buhranı gördüm. Hayatın ne kadar kısa olduğunu, sevdiklerimize daha fazla zaman geçirmenin ve güçlü olmanın da ne kadar değerli olduğunu öğrendim aslında.
Gerçek var elbette. Herkes bir gün belki de en sevdiklerini teker teker kaybederek; sonunda yapayalnız kalabiliyor, yaşayabiliyor…..