“Ne yiyip ne içeceğiz?” diye canınız için, “Ne giyeceğiz?” diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?
Cinsel yaşamı ile ilgili belirsizlikler (yönetmen Ray dahil onu tanıyan pek çok kişi biseksüel olduğunu söylemektedir) filmde de vurgulanmıştır ve onun gey topluluğunun ikonu haline gelmesine yardımcı olmuştur.
Platon’un “iyi olmayan” veya “kötü” gibi bunların karşılığı olan olumsuz eidosların varlığını göz önüne almadığı anlaşılmaktadır; bu niteleme kriteri görevi gördüğünden örneğin “iyi” eidosu, “iyi” olana katılım veya katılımsızlık temelinde (yani “iyi”nin varlığı veya yokluğu temelinde) iyi şeyleri iyi olmayan şeylerden ayırt etmeye yeter.
Platon'a göre kadınların erkeklere göre alt düzeyde sayılması için hiçbir neden yoktur, görünürdeki zayıflık, oikos (aile halkı) içerisinde tarihsel olarak aldıkları yetersiz eğitimden kaynaklanır.
Karı koca arasındaki sevgi olan philianın yanı sıra bir başka sevgi türü daha söz konusudur, o da eros, yani tutku veya tensel sevgidir. Eros evlilikte değil, gayri meşru ilişkilerde yaşanır.
Ama erkeklerin bu tür sevgiyi tadabildikleri bir ilişki daha söz konusudur, o da bir paisle, yani bir oğlanla yaşanan sevgidir ve oğlancılık ilişkisinin adı
Tanrı gece ve gündüz, yaz ve kış, savaş ve barış, tokluk ve açlıktır. Ancak o (tanrı), ateşin yaktığı bir tütsüden yayılan ve herkesin kendince ad verdiği koku gibi başkalaşır.
Demokritos toplumun ve polis’in hayatını düzenleyen kuralların kökenine iner: İnsanlar doğal hâllerindeyken birbirlerinden ayrı, yasalardan yoksun, daimi bir istikrarsızlık ve ihtiyaç hâlinde yaşarlardı. Dış dünyanın tehditleri karşısında, korkudan gruplar hâlinde bir araya geldiler ve toplumsal hayatlarını düzenlemeye yarayan yapay araçlar, teknikler ve özellikle dili geliştirdiler. İnsan son olarak da, bütün yurttaşlar için en iyi olanı, yani Demokritos’a göre azami haz ve asgari acıyı temin etmek için devleti ve yasalarını oluşturdu.