Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hazel Güney

Hazel Güney
@Dramaturjikacidan
Sıkı Okur
Full time yazar, part time oynar.
Dramaturg
İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji
5 Ağustos
211 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Hayatı boyunca kitap okumayı çok sevdi ve yaşadığı müddetçe 4.000’ne yakın kitap okudu Atatürk. Çocukken babasının yokluğunu dolduran ve çektiği yoksulluktan kurtaran şey yine kitaplardı. Durmadan tarih kitapları okur ve olayları anlamlandırmaya çalışırdı. Kız kardeşi Makbule Atadan hatıralarında
Büyük Kardeşim Atatürk
Büyük Kardeşim Atatürk
, onun odasına çekilip saatlerce kitap
Reklam
Ama insan hiçbir şeyi gerek­tiğinden fazla büyütmemeli; ben bu duruma başkaların­dan daha kolay katlandım.
Bunun mümkün olmadığı­nı her insanın, hatta ondan yüz çevirenlerin bile Tann’ya inandığını söyledi bana. O böyle inanıyordu, bundan bir an bile şüphe etse hayatının anlamı kalmayacaktı. “Ha­yatımın anlamı kalmasın ister misiniz?” diye sordu. Bana göre hava hoştu, bunu ona söyledim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiçbir zaman söyleyecek fazla sözüm yoktur, onun için susarım, diye cevap verdim.
Sağlıklı bütün insanlar, sev­diklerinin ölümünü az çok arzu etmiştir.
Reklam
Benim de herkes gibi olduğumu, tamı tamına herkes gibi olduğumu ona söylemek istiyordum. Ama bütün bunların aslında hiçbir yararı yoktu. Tembelliğim tuttu, söylemekten vazgeçtim.
64 syf.
6/10 puan verdi
Olalla
OlallaRobert Louis Stevenson
6.7/10 · 3.910 okunma
Kanuna göre sit alanı olarak gösterilen yerlere de ev ve saray dikilebiliyor sonuçta bu ülkede. Bazı kişiler için taş bile konulması yasak olan yerler bazı kişiler için bir cennet olabiliyor.
Sinestezi, birleşik duyu anlamına gelir. Sinestezik biri, bir duyuyu başka bir duyuyla algılar. Bazı sinestezikler işittikleri sesi görsel bir resme çevirirken bazıları ise sesleri bir yemek gibi algılar. Ben ise insanların içinde hissettikleri duyguyu renk olarak algılıyordum.
Eğer sırtını yasladığın inancının duvarı birden yıkılırsa o zaman başlar ruhsal tahribat ve bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz.
Reklam
Refah seviyemizin düşüklüğü, düş bahçelerimizin yağmalanmasıyla ve sevgisizliğimizle doğrudan ilgili.
Sevgisizlikten kalpleri kelepçelenmişler, sorgulamaktan aciz düşünceleri kelepçelenmişler, arzu ettiği hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmış düşü kelepçeliler.
İnsanlar güven verenin değil de her zaman güçlü görünenin yanındadır.
Toplumdan nefret edişimin en büyük nedeni belki de onlara bakınca kendimi görmemdir.
1.162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.