Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebru Pekince

Bir mizah duygusu geliştirme ve olayları mizahi bir ışık altında görme çabası, yaşam sanatını geliştirirken öğrenilen bir çeşit hiledir.
Sayfa 56 - phoenixKitabı okudu
Reklam
Sevgi sevilen insanın fiziksel varlığının çok çok ötesine gider. En derin anlamını ruhsal varlığında, kendi iç benliğinde bulur. var olup olmadığı, hayatta olup olmadığı, bir anlamda önemli olmaktan çıkar.
Sayfa 51 - phoenixKitabı okudu
Bir kamptaki hayatın fiziksel ve zihinsel olarak zorunlu ilkelliğine karşın, ruhsal hayatın derinleşmesi olasılığı vakiydi. Öncesinde zengin bir entelektüel yaşamı olan hassas insanlar daha fazla acı çekmiş olabilirler (sıklıkla hassas bir yapıda olurlar) ancak içsel benliklerinde yaşadıkları hasar daha azdı. Berbat çevrelerinden içsel hayatlarının zenginliğine ve ruhsal özgürlüğe doğru kaçabiliyorlardı. Güçlü bir yapıya sahip olanlara göre, daha az dayanıklı olanların kampa daha iyi dayanması gibi görünen çelişkileri ancak bununla açıklayabiliriz.
Sayfa 49 - phoenixKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gothold Lessing
Yazar ve felsefeci Gothold Lessing, "Aklını kaybetmene sebep olacak şeyler vardır ya da kaybedecek bir aklın yoktur." demişti.
Sayfa 34 - phoenixKitabı okudu
"Hedefiniz başarı olmasın, ne kadar çok başarıyı hedeflerseniz o kadar çok onu kaçıracaksınız, çünkü başarı da tıpkı mutluluk gibi kovalanamaz. Başarı sadece neticedir. Bu da ancak, kişinin kendinin ötesinde bir amaca adanmasının hesaplanmamış yan etkisi olarak ya da kişinin kendinden başka birine kendini vermesinin yan ürünü olarak oluşabilir. Mutluluk kendiliğinden gerçekleşmeli, aynısı başarı için de geçerli. Onu çok umursamadan, onun olmasına müsaade etmelisiniz. Bilincinizin sizleri nereye yönlendirdiğini dinlemenizi, bilginiz ile harmanlayarak onu en iyi şekilde gerçekleştirmede karalı olmanızı istiyorum. Bunun sonunda göreceksiniz ki uzun vadede, uzun vadenin altını çiziyorum, başarı sizi takip edecek çünkü bu süreçte onu düşünmeyi unutmuş olacaksınız."
Sayfa 16 - phoenixKitabı okudu
Reklam
376 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ebru Pekince

Ebru Pekince

, bir kitabı yarım bıraktı
Sonsuzluğun Mesajı
Sonsuzluğun MesajıMarlo Morgan
7.9/10 · 725 okunma
Yurttaşlar eşitlenmek suretiyle daha güçsüzleşmiş olduklarından sanayi alanında birlikler kurmadan hiçbir şey yapamazlar ve kamu gücü de haliyle bu birlikleri denetimi altına almak ister. Bu yaklaşım egemenlerin de işine geldiğinden onlar da bu yönde davranmaya meyleder. Demokratik halklarda yurttaşlar ancak birlikler vasıtasıyla merkezi iktidara bir direnç oluşturabilirler ve merkezi iktidar da kendi elinde olmayan birliklerin daima aleyhinde olur. Eğer egemen bir kez olsun her türden birliğe ancak bazı koşullarda izin vermeye yönelik genel bir hak elde ederse, devamında bu birliklerin dayatılan kurallardan sapmaması için üzerlerinde denetim ve yönetim hakkı iddia etmekte gecikmeyecektir. Böylece de devlet birlik oluşturmak niyetindeki herkesi kendine bağımlı kılmanın ardından, oluşmuş birlikleri de yani günümüzde yaşayan hemen herkesi kendine bağlamış olacaktır. Böylece egemenler çağımızda sanayinin dünyada yarattığı bu yeni gücün giderek en büyük kısmını sahipleniyor ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Sanayi bizleri yönlendiriyor, onlar da sanayiyi.
Sayfa 36 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Değişime uğramış olanların, mutantların dünyasında dini bir ilke vardır. Bunu bildiğinden eminim. Bu 'Öldürme,' der. Bu yeterince açıktır, ama yine de onlar savaşlarda, ulaşımda, yapılan tıbbi deneylerde, kendi mallarını ya da yaşamlarını korurken, kızgınken hatta yalnızca ödeşmek için bile birbirlerini öldürler. Basit
Sayfa 2011 - Dharma YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Beatrice ve Benala
Yemeklerini yedikten ve bir süre sessiz kaldıktan sonra, Beatrice kadına, "Senin adın ne?" diye sordu. "Bugün Benala'yım, bu kahverengi ördek anlamına gelir. Bu bizim kendi adlarımızdan bir şeyler öğrenme geleneğimizdir. Biz bilgelik kazandıkça eskiyen adlarımızı bırakır ve düzenli olarak kim olduğumuzu daha iyi tanımlayan yeni adlar seçeriz. Bu yaşamı yaşadıktan sonra, bana bir ad verilmesi ve benden bunu ömrüm boyunca taşımamın beklenmesi bana ilginç geliyor"
Sayfa 209 - Dharma YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Kadın Beatrice' e dönerek, "Diğerlerine katıldıktan ve halkımın, Gerçek İnsanlar kabilesinin geleneklerini öğrendikten sonra kendini bu kadar rahatsız hissetmeyeceksin," dedi. Beatrice, "Ama senin üstünde elbiseler vardı!" diye karşılık verdi. Evet, o düşünce biçimine saygı göstermek gerek. Ona katılmıyoruz, ama onu eleştirmiyoruz. Onun yerine gözlemliyoruz. Bazen, havanın soğuk olduğu yerlerde, bu gereklidir, ama giysiler insanlar arasında daha az değil daha fazla yargılama ve ayırıma yol açıyormuş gibi görünüyor. Eminim birisini hakkında dış görünüşüne bakarak karar vermenin ne kadar yanıltıcı olduğunu fark etmişsindir; kişi gördüğün görüntüdekinden çok farklı olabilir. Benim anladığım gibi, sen de, gruplar utanca neden olmadıkça utanç duyma diye bir şeyin olmadığını göreceksin. Eğer etek ve bulüz giymeye devam etseydin bu yalnızca senin, kendini bizim bir parçamız gibi hissetmeni isteyen bir klanın içinde bir yabancı gibi hissetmene neden olacaktı"
Sayfa 202 - Dharma Yayınları, BeatriceKitabı yarım bıraktı
Avrupa'nın modern uluslarında, tüm bu belirttiklerimden bağımsız olarak, egemenin etkinliğini sürekli genişletmeye ya da imtiyazlarını artırmaya yarayan önemli bir unsur daha vardır ki, ona yeterli dikkati göstermemiş durumdayız. O da eşitlik alanındaki ilerlemelerin de elverişli kılmasıyla sanayi de yaşanan gelişimdir. Sanayi genellikle çok sayıda insanı aynı mekanda toplar, aralarında yeni ve karmaşık bağlar kurar. Onları büyük ve ani dönüşümlerle bolluğa ve sefalete maruz bırakırken bu süreçler kamusal huzuru tehdit eder. Üstelik bu çalışmaların, bu işlerden fayda sağlayanların ya da bu işleri yapanların sağlığını hatta yaşamını bile tehlikeye sokması mümkündür. Dolayısıyla sanayi sınıfının daha çok düzenlenmeye, denetlenmeye ve sınırlanmaya gereksinimi vardır ve hükümetin yetkilerinin de bu sınıfla birlikte yükselmesi olağandır.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Onu bir kaç ay sonra bir sığır çiftliğinde çalışmaya gönderdiler ve kadın günlerini pamuklu bir elbise ve boynunun ve belinin arkasından bağlanan kolalanmış bir önlük giyerek geçirmeye başladı. Gün doğumunda siyah ayakkabılar giyiyordu, bu ayakkabılar onu ocaktan çamaşırhaneye çamaşırların asıldığı yerden sebze bahçesine ve sonra yine mutfağa
Sayfa 32 - Dharma YayınlarıKitabı yarım bıraktı
130 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.