Esma Demiryürek
@EsmaDmryrk
Lisans
Istanbul
190 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Sabitlenmiş gönderi
Ha bire yara alıp duruyoruz, karşımızdakiler doğru insan olsa bari...
Davranışlar sorgulanmalı. Evet. Fakat önce bu davranışa temel atan duyguların ne olduğu sorgulanmalı. Bu sorgulamada mahkeme kurulsun ve kişi kendisine sorular yöneltsin. İlk önce kendini yargilasin mesela, kendini düzeltsin.. Mahkemeden çıktığında her şeyin sorunsuz devam ettiğini görür zaten.
Fakat mesele o mahkemeyi kurup, içine girip kendini yargılamak... Bunu yapabilecek yürekler çok özel ve de çok az.
Okur Takip Önerileri
Merhametimi hak etmeyen insan kalabalığının içinden onları bırakıp, özgürleşerek çıktım. Bazen o ortamı terk etmek gerekir ki ihtiyacı olan insanlara dokunulabilinsin.
Yürüdüğüm yollar hep mücadele gerektiren yollardı. Zaman zaman zorlukları dillendirsem de daha kolay yolların bana zevk vermediğini keşfettim. Çünkü halen yürümekte olduğum bu yollar benim zihnimi de, ruhumu da, gönlümü de güçlendirmiş. Üstelik ne zaman kolay yolun yolcusuyla karşılaşsam azap çekiyorum. Gönlüme yük, ruhuma yük,zihnime yük bindiyorlar sanki...
Bazı davranışlarımızın öznesi biz değiliz. Yükleme sorulan sorular her defasında bizi gösterse de, biz biliriz ki elimizde tuttuğumuz aynada görünen kişidir eylemi yapan.
Hak edene hak ettiğini hak ettiği yerde veririm. Yer, zaman fark etmez! Üslûbuna dikkat edene tatlı üslûp, üslûbuna dikkat etmeyene ise layığını gösteririm!
İnsan ol, insanlık gör!
Edepli ol, edep gör!
Her bir araya geldiğimizde kahkahalar attığım, gülmekten poşetleri fırlatıp yolun ortasında oturduğum, taklitlerini yaptığım, sinirlendirdiğim, gecelerce sabahladığım... bir insanın artık olmadığını öğrendim. Büyük bir hüzün, büyük bir boşluk... Hepimizin sonu olan bildiğimiz bir gerçek ama o son daima ileridedir yakın bir gelecekte değil...
O yüzden daha fazla vakit geçirmeli insanlar, daha fazla gülmeli, saçmalamalı, çocuklaşmalı... Çünkü koskoca bir ömrün sonunda kalan birkaç güzel anı sadece..
Sessizce terkediyorum seni.
Sessizce cevap veriyorsun bana...
Kıyımdaki Huzur
Kendi kıyıma çekiliyorum artık.
Açıldığım denizlerin kirli olması ve tek başıma temizleyememem, kimsenin üzerine düşeni yapmaması bildiğim şeyler değildi.
Artık biliyorum fakat kalıp görmeyi tercih etmiyorum.
Kıyımdaki Huzur
Kendi kıyıma çekiliyorum artık.
Açıldığım denizlerin kirli olması ve tek başıma temizleyememem, kimsenin üzerine düşeni yapmaması bildiğim şeyler değildi.
Artık biliyorum fakat kalıp görmeyi tercih etmiyorum.
Sevmek mi sevilmek mi daha güzel diye soruyorlar. Bence birinin yokluğu koskoca yapbozun bir parçası eksik diye tamamlanamaması gibi bir şey .Bir sürü parça tam fakat küçük bir parçaya muhtaç.İkisinin varlığı ise altın harflerle yazılmaya başlanan bir hayat hikâyesinin habercisi gibi...
Mantık somut şeyler görmek ister, kalp ise soyut... Mesela sırf görüntüsünden hoşlandığı birine kendi hayal dünyasının kapılarını açar. Zanneder ki o kapıdan girmeyi en çok o hakediyor. Bu yüzden bugünündeki güzellikler onun için sıradandır. O, takılı kaldığı herhangi bir zaman diliminden çıkamadığı için kaybeder. Adeta görünmeyen biri cezalandırır onu. Anda yaşayıp da farkına varamadığı tüm güzellikleri tek tek siler. Bunu yavaş yavaş yapar ki uyanıp farkına varsın. Geç uyananlara geçmiş olsun. Uyandıklarında etrafında hiçbir canlı rengin kalmadığını görürler. Sadece siyah ve beyazdan oluşan renklerin içine hapsolmuşlardır. Sonrası mı? Sonrası yine hiç yabancı olmadıkları tekrarlar... AN' da yaşayabilecek olup yaşayamadıkları pişmanlıklarını geçmiş mezarlığına gömmüşlerdir. Artık ellerinde yeni bir geçmiş vardır..
Aşk girdabına düşmüş insanın kriterleri olmaz. Eğer varsa düştüğü yer aşıkların bulunduğu girdap değildir olsa olsa bataklıktır. Bata çıka ögrenir yanlış yerde olduğunu ama bu tecrübeyi edinirken de üstü başı pislik içindedir. Çıktığında doğru istikamete doğru ilerlemek ister fakat kokusundan hickimse yanında durmak istemez, uzaklaşır. Ta ki arınana kadar.