Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evren

Reklam
Dünyada sadece kahramanlar ve alçaklar yaşamıyordu. Bizim gibi sıradan insanların altında oturabileceği ağaçlarla doluydu yeryüzü.
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sıradan Bir Gün
Sıradan Bir GünYekta Kopan
7.7/10 · 918 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gündelik hayatın sıradanlığının yüzeyini şöyle bir kazısak ve oradaki yapaylık kültürüne ait talaşları, o kalabalığı süpürsek, hatta o yüzeyden bir tabakayı olduğu gibi şöyle bir tıraş edip sıyırsak, kafamızı dolduran, karıştıran, zihnimizi bulandıran o keşmekeşten, kalabalıktan kurtulsak ve düşüncelerimiz berraklaşabilse, netlik kazanabilse; işte o zaman "gerçek" veya "içten" veya "dürüst" yazma eylemi sıradanlığın, olağanlığın, alışkanlığın duvarını deler, yepyeni ve beklenmedik bir bakış açısıyla hem kendimizi hem de okurumuzu şaşırtır, sıçratır, o duvara derinlemesine bir çentik atabilir.
Reklam
Bir çocuğun merak duygusunu köreltmek, onun geleceğini elinden almak demektir.
Bir kelimenin "öcü" olarak algılanması ve o kelimeden veya konudan ve çağrıştırdıklarından kaçınılması, hayatın gerçeklerine ilişkin çok sınırlı bir tabloyla baş başa bırakır bizi; bir anlamda zihnimizi sakatlar.
Ezberci eğitim, tıpkı konfeksiyon üretim gibi... Belli soruların cevapları, "eğitim bandına giren hammaddelere -ki onlara öğrenci denir- topluca enjekte edilerek -ki buna ezberletme denir- yasal bandrol yapıştırılır -ki ona diploma denir- ve "işlenmiş mallar" pazara sevk edilir. Bunlar, ezberlerinin tür ve kapasitesine göre değişen alanlarda iş bulur/görürler. Ezberledikleri sorular sorulduğu sürece gayet iyi çalışırlar. Cevabı ezberletilmemiş olan durumlarda ise, ezber kapasitesi daha yüksek olan otoriteler işe el koyar. Böylece her şey tıkır tıkır yürüyormuş gibi görünür.
Ezberci eğitim sisteminde öğrenci, ders kitaplarındaki fikir ve düşünceyi aynen yazar -zaten budur ondan beklenen- ve dolayısıyla "kendi zihni"ni değil, "kitabın zihni"ni ifade etmekle kalır. Bu durum eğitim hayatı boyunca sürünce, öğrenci giderek kendi zihnini kullanma becerisini kaybederek, sadece basmakalıp fikirler, klişeler şeklinde düşünür hale gelebilir.
Belli bir düşünme sistematiğine girdiysek, "doğru"larımız ve "yanlış"larımız kesin çizgilerle ayrılmışsa, bu iki kutupluluğu kırmamız, daha farklı bir sistematikle düşünmemiz zorlaşıyor.
Reklam
Beynimiz tembel bir organ; ekstra iş üstlenmekten, rutinin, alışılagelmişin dışına çıkmaktan olabildiğince kaçınmaya çalışan bir memur gibi. Algıda seçicilikle, aile ve eğitim sistemimiz yoluyla "doğru" diye öğrenegeldiklerimizin sürekli teyidini arayan, "doğru" bildiklerimizin aksini işaret eden en açık, en bariz göstergeleri bile algılayamayabilen bir eleman.
Aptallığın pek çok biçimi var, ama içlerinde en beteri, akıllılık. -Thomas Mann
1.280 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.