Iki çocuk düsünün , ikiside ayni gün dogmus ve bir gün farkli nedenlerden dolayi ayni sehirde hatta semtte bulusuyorlar . Onlari birbirinden ayiran sadece o tel örgüydü. Muhtesem bir hikayeydi.
Livaneli kitapta oyle iki guzel konuya deginmis ki, kitabi bitince “iki temel konu bu kadar guzel anlatilir” dedim. Kitapta toplumun ve doganin uyumlu dengesinden eger ki bu dengeyi , duzeni bozacak olursaniz ki bu insan (toplum) oluyor kendi sonuu nasil hazirladigini görüyoruz . Ikinci konuda; “demokrasinin” “Çogul diktatörlük “oldugunu bize baska türlü anlatamazdi sanirim.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,5bin okunma
“ Ve çoktan dizginleyip ezdigini sandigi her sey yeniden canlanmisti. Son aksam gelip çatti: Isiktan ürküp esyalarin arkasina kaçan yilanimsi gölgeler, dillerini oynatarak saklandiklari yerden çikiyorlardi yeniden.”
KÖY OKULUNA YARDIM KAMPANYASI
Mahmut KARAKAŞ
21 Ocak 2020
ŞANLIURFA
Herkese merhaba :) Ben küçük bir köy okulunda matematik öğretmeniyim. Birçok okulda olduğu gibi bizim okulda da umut ve heyecan dolu bir dönemi başarı ve mutlulukla yaşamanın sevincinin yüreğimizi sardığı o günde bendeki bir hâlet-i ruhiyemi sizlerle de paylaşmak
“Insanlari her zaman duyumsanmayan hava gibi degerlendirmisti yalnizca, ama simdi bogazi yalnizliktan dugumlendigi için yalan söyleyip aldatsalar da insanlarin ne kadar onemli oldugunu, salt varliklarindan neler aldigini, fark ediyordu. Kalabaliklar içinde onlarca yil yüzmüs ve bu kalabaliklarin onu tasiyip besledigini anlamamisti, ama simdi bir balik gibi yalnizlik sahiline vurmustu, çaresizlik ve sahlanmis acilar içinde çirpiniyordu.
“Ancak rahip gider gitmez , sanki susmanin yükü iki misli agirlikla üzerine çökmüs, yüksek tavani tek basina tasimak ve bastirmakta olan karanligi tek basina kendinden uzaklastirmak zorundaymis gibi hissetmisti kadin.
“O, kimsenin dikkat etmedigi, insandan bile sayilmayan,varligi fark edilmeyen sakat çocugun sesini ilk kez duyuyorduk ama bu çigligi duyanlarin bir daha unutabilceklerini sanmam. Öfke ve isyan yüklü bir çiglikti bu; dünyanin bütün haksizliklarina, bütün zulümlerine karsi atilmis müthis bir çiglik.”
’’Güzelliğin geçici olduğunu senden öğrendim
Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden
Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı
Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi
Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.’’
Biz insanlar, sinirlarimizi bilmeden kendi aklimizi begeniyoruz, ögrenmiyoruz, akillanmiyoruz. Her seyi anladigimiz zaman da genellikle is isten geçmis oluyor
Zaten Yazar da durumundan sikayetci görûnmüyordu . Kisiliginin bir noktasina sanki bir Ortaçag sövalye zirhi gecirmisti, oradan ötesine geçmek mümkün olmuyordu.