Mathıas Enard’ın kendi hayatından da izler taşıyan roman, bugüne kadar okuduğum gayrimüslim yazarlar arasında müslümanlığı bu kadar tarafsız anlatan tek yazar olduğunu söyleyebilirim. Müslümanları ötekileştirmeyen, terörist olarak genellemeyen bir dile sahipti. İslam dinine bu kadar hakim olması da uzun yıllar Orta Doğu’ya seyahatleri ve Arapça üzerine aldığı eğitimlerden olsa gerek.
Kitap daha ilk sayfasından konusuyla beni oldukça şaşırttı. Son sayfasına kadar büyük bir heyecanla okudum. Sonu hiç beklenmedikti ️
Hırsızlar Sokağı’nın anlatıldığı kısımlar bana “Shantram” , Besim ile Lakhdar dostluğu ise “Butimar” ı anımsattı