Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Kğlcm

Bu zayıf bedeni ve bu kısıtlı iradesiyle insan, yaşamdaki yükleri kaldıramaz ve önündeki büyük zorlukları aşamaz. İşin tek bir çaresi vardır ki o da insanın başkalarına ve kendisine bel bağlamaktan vazgeçmesi, işini ilahi iradeye teslim etmesi, kendi sınırlı güç ve kapasitesinden sıyrılıp ilahi kudrete yönelerek tevekkül ibadetine yapışmasıdır.
Reklam
Yaşamın yolu, daima önce büyük tıkanışlara, oradan vaziyetin hissedilişine, ardından ilahi dergâha yönelişe çıkacak şekilde dizayn edilmiştir. İnsanı gafletten kurtarıp tam bir içtenlik ve acziyet duygusu içinde istiğfar, dua ve yakarışa sevk etmeyi başarmış her olay, yaşamın en kıymetli ve bereketli hadiselerindendir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, zayıflıkları ve yetersizlikleri olan ve bir de bu yetersizliklerin şuurunda bir varlıktır. Fıtri görevi olan duaya vesile olması için eksiklikleri çoğaltılmış ve zayıflığı derinleştirilmiş bir canlıdır.
İnsanların manevi dünyaları kararmıştı. Niçin yaratıldıklarını, bu dünyaya neden gönderildiklerini, gerçek vazifelerinin ne olduğunu, aralarından ölümle ayrılanların nereye gittiklerini, kendilerinin de bir gün ölünce nereye gideceklerini düşünemez hale gelmişlerdi.
Reklam
Bu dünyada kimse sonsuza dek kalıcı değil. Doğar, büyür ve ölürüz. Her canlı için geçerlidir Allah’ın bu değişmez kanunu. Ölümsüz hayat, bu dünyadan göçtükten sonra başlar. Dünya hayatı ise gelip geçicidir.
Bil ki, her yeni eskir. Her yaşayan ölür. Her şey gelip geçer.
Fatma Kğlcm

Fatma Kğlcm

, bir kitabı okumaya başladı
Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed'in Hayatı
Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed'in HayatıSalih Suruç
9.5/10 · 4.790 okunma
616 syf.
10/10 puan verdi
·
444 günde okudu
Kur'an-ı Kerim ve Kelime Meali
Kur'an-ı Kerim ve Kelime MealiElmalılı Muhammed Hamdi Yazır
9.5/10 · 5,1bin okunma
İnsana hiçbir sistem tarafından çözülemeyen, bir türlü sona ermeyen acz ve muhtaçlık hisleri verilmiştir. İnsanın ilahi dergaha yönelişinin daimi olması içindir bu. Dua ve şükürle el ele yaşaması hedeflenmiş olan insanın Allah katındaki kıymeti de duası ve şükründen kaynaklanmaktadır.
Reklam
İnsanın, Güneş’in doğmasına ihtiyacı var ama bunu gerçekleştirecek bir gücü yok. Dünya’nın dönüşüne ihtiyacı var fakat bunu sağlayabilecek bir kudretli yok. Yağmurun yapmasına ihtiyacı var ama bulutlar üzerinde bir iradesi yok. Yediği yemeğin bedeninde geçirdiği işlem ve aşamaları üzerinde bir tesiri yok. Binde bir, yüzbinde bir, milyonda bir etkisi olduğu böylesi bir yaşamda insanın gerçek rolü elbette dua ve şükürdür.
İnsan, yaradılışı gereği, musibetler karşısında zayıf ve acizdir. Basit bir kederle bile baş dönmesi yaşar. Küçük bir gam karşısında sersemleşir. Bir mikroba mağlup olan bedeni gibi ruhu da basit bir mesele karşısında hafakanlara boğulur, sarsıntılar geçirir. Yaşam gidişatındaki küçük bir aksaklıktan ümitsizliğe düşer. Daha gerçekleşmemiş zayıf olasılıklardan bile telaşa kapılır. Küçük bir mevzuda hayal kırıklığına uğradığında hayat ona tümden acı görünür. Dünya sık sık dar gelir, pek çok defa zindan gibi olur.
Dünya hayatı boyunca karşılaştığı büyük tehlikelerde, yakalandığı hastalıklarda, maruz kaldığı musibetlerde ve yaşadığı kalp darlıklarında ilahi kudretin sahibi olan Allah’a sığınma, işini ona ısmarlama, tevekkül etme gibi imkanlardan mahrum kalmış biri yaşamda ne kadar rahatlık elde etmiş olabilir ki? En dar vakitlerinde kendi zayıflığıyla başbaşa kalan, hayatı sürekli dayanıksız ve güçsüz bir şekilde sürdürmek zorunda olan böyle bir kişi, nasıl bir ferahlığa ermiş olabilir ki? Şüphe yok ki o, kısmen geçici manada ve göstermelik bir hürriyet elde etmiş ama bunun yüzlerce katı ağırlığındaki yüklerin altında kalarak ezilmiştir. Bu ağır yüklerin kölesi durumuna düşüp hürriyetini bütün bütün elden kaçırmıştır.
Zaman, o kırbaçladığımız, iyi ki koşuyor böyle. Acıyı toz duman içinde bırakıp gitmese güler miydik yeniden?
Beni anmaktan yüz çevirenlere sıkıntılı bir (dünya) hayat vardır. (Taha, 124)
1.304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.