-Cehalet olduğu sürece batıl inançlara bağlılık olacaktır. Cehaleti gidermek tek çözümdür. Bu yüzden öğretiyorum.
- Cehalet ve batıl inançlar söndürülmesi güç bir ateş gibi yayılıyor. Dinî liderler kendi pozisyonlarını güven altına almak için bu ateşi körüklüyorlar.
Kopkoyu karanlığın içinde, düzensiz bir ipekli kumaş hışırtısı, güzel bir koku. Ömer soluğunu tuttu, tüyleri diken diken olmuştu; bir mektep talebesinin saflığıyla sormaktan kendini alamadı:
- Örtülü müsün hâlâ?
- Geceden başka bir örtü yok üstümde.
Dostlar, ihtiyaçlarınız çok azdır, kolayca giderilebilirler ve gerekli her acıya kolayca katlanılabilir. Hayatınızı zenginlik ve şöhret gibi önemsiz amaçlar için karmaşıklaştırmayın: bunlar ataraxianın düşmanıdır. Söz gelimi şöhret başkalarının görüşlerinden ibarettir ve hayatlarımızı başkalarının istediği şekilde yaşamamızı gerektirir. Şöhrete ulaşmak ve onu sürdürmek için başkalarının hoşlandığı şeylerden hoşlanmamız ve uzak durdukları şeylerden uzak durmamız gerekir. Sonuç olarak, şöhretli bir hayat mı yoksa politika içinde geçen bir hayat mı? İkisinden de kaçın. Ya zenginlik? Uzak durun! Bu bir tuzak. Ne kadar çok kazandırsak o kadar çok isteriz ve isteğimiz tatmin olmadığında üzüntümüz o kadar derin olur. Dostlar beni dinleyin: Mutluluğu istiyorsanız hayatınızı gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyler için mücadele ederek ziyan etmeyin.
Peşinde koştuğu tek şey özgürlüktü; düşünme, analiz yapma, zihninde yankılanan çalkantılı düşünceleri yazıya dökme özgürlüğü. Ama dikkatini Clara Maria’nın dudaklarından çekmek o kadar, ah o kadar zordu ki.
Ev, bir yer değildir; sadece zihinsel bir durumdur. Gerçekten evde olmak kendi içinde evdeymiş gibi rahat hissetmektir. Ve Alfred senin kendi içinde evdeymiş gibi rahat hissettiğini sanmıyorum. Belki hiç hissetmedin. Belki hayatın boyunca evi yanlış yerde aradın.
Ama herkes gidip sessizlik çöktükten, yorganın altına girdikten sonra tanıdık dışlanmışlık hissi geri döndü. “Yuvası” solmaya başladı. Yuvası neresiydi? O, nereye aitti?