Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alper Yazır

Alper Yazır
@Frodokitap
Gerçek hayattan kaçmak isteyen kitapsever Mr. Frodo Instagram sayfamı da takip edebilirsiniz. Orada da frodokitap ismiyle yorumlarımı yapıyorum. instagram.com/frodokitap?igsh...
Sabitlenmiş gönderi
Dört amcası ve bir erkek kardeşi sanat eseri ticaretiyle uğraşıyordu, ama o hayatı boyunca sadece bir tablo satmayı başardı. Beğendiğinden ya da acıdığından ötürü bir arkadaşının kız kardeşi, Arles’te yapılmış “Kırmızı Üzüm Bağı” (4 Kasım 1888) adlı yağlıboya tabloyu 400 frank ödeyerek satın aldı.. Bir asırdan fazla bir süre sonra resimleri, yaşarken hiç okumadığı gazetelerin finans sayfalarında haber oluyor, asla adımını atmadığı sanat galerilerinde en yüksek fiyattan değer biçiliyor, onun varlığını görmezden gelmiş müzelerde en görülen eserler oluyor ve ona başka bir işle ilgilenmesini tavsiye eden akademilerde en büyük hayranlığı uyandırıyor.. Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Okumayı en sevmediğim tür olan kişisel gelişim türünde kitaplar yazan ve buna rağmen en sevdiğim yazarlardan olan Laurent Gounelle'in yeni kitabı çıktığında vakit geçirmeden almıştım, fakat okumayı erteleyip durmuştum. Sonunda sıranın geldiğini düşündüm ve kendi tarzı olan kişisel gelişim içerikli romanlardan farklı olarak ilk polisiye
Sezgi
SezgiLaurent Gounelle · Pegasus Yayınları · 202324 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Sezgi
SezgiLaurent Gounelle
8.9/10 · 24 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamda kimi zaman düşme korkusu düşüşün kendisinden daha ağır olabiliyor.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
'İnsanoğlunun bilmeye, anlamaya gereksinimi vardır ve onun için hiçbir şey bilgi yoksunluğu kadar sıkıntı verici olamaz. Düşmanının ve oluşturduğu tehdidin nasıl bir doğaya sahip olduğunu tanımak, ne kadar korkutucu olursa olsun belirsizlik içinde kalmaktan bin kat daha güven vericidir çünkü bilinmezlik bütün kabusların kaynağıdır ve gerçektekinden çok daha korkutucu yorumlamalara yol açar...'
Sayfa 231Kitabı okudu
Kimi zaman bir şeyi yapmaya yalnızca karar vermek bile gerçek bir etki yaratabiliyor.
Sayfa 223Kitabı okudu
Bu lanet olasıca onaylanma gereksinimi yaşamımıza sürekli müdahale ederek yapacağımız seçimleri etkiliyor, en derin arzularımıza erişimimizi önlüyor, bizi kendimiz olmaktan alıkoyuyordu. Yaşamın yanımızdan geçip gitmesine göz yummamıza yol açıyor, her zaman farkında olmasam bile bizi kölesi haline getirerek yaşamımızı mahvediyordu.
Sayfa 222Kitabı okudu
İnsan belirsizlik içinde yaşadığında yapacağı en akıllıca şey güven duymaktı. Yaşama güven, kendine güven, şanslı yıldızına güven... Kaygılanmanın bizi kendi içimizdeki kaynaklardan uzaklaştırmaktan, sağlığımızı bozmaktan ve bizi başkalarına karşı katlanılmaz hale getirmekten başka bir şeye yarayacağı yoktu. Güven duygusu dengemizin, gücümüzün, yeniden ayağa kalkabilme becerimizin anahtarıydı. Her şey bitmiş, hiç çokuş yolu kalmamış, gelecek kasım ayındaki bir gökyüzü kadar kapalı gibi görünürken bile güven duymalıydık.
Sayfa 219Kitabı okudu
"Gökyüzüne dikkatle baktığımızda Güneş'in bizim çevremizde döndüğünü düşünmek çok kolaydır. On altıncı yüzyılda Kopernik aksini öne sürdüğünde kimse ona inanmamış, hatta üzerine büyük tepki çekmişti. Yaklaşık yüz yıl sonra Galileo da onun haklı olduğunu kanıtladığı için hapse atıldı. Önyargıları değiştirmek için yüz yıl yeterli olmamıştı. Vatikan'ın yargıçları onu Dünya'nın dönmediğini kabul etmeye zorlayarak pes etmesini sağladılar. Tanıkların aktardığına göre o yine de sakalının içinden, 'Siz ne derseniz deyin, dönüyor' diye mırıldanmış.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
İnsan fazla düşününce kendi düşüncelerinde boğulabilir...
Sayfa 118Kitabı okudu
Aslına bakılacak olursa insanoğlu anlama öylesine bir gereksinim duyuyordu ki ona ulaşamadığımızda onu icat etmeye başlıyorduk ve o zaman da eksik olan bilgileri hayal ederek bir yandan her şeyi anlamış olduğumuza içtenlikle inanırken aslında gerçeğin çok dışında buluyorduk.
Sayfa 109Kitabı okudu
Kendini çok fazla düşünen yaşamını tek başına bitirir. Çıkarını çok fazla kollayan sonunda pişmanlıktan başka bir şey elde edemez.
74 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Öncelikle verdiğim puana rağmen kitabı aslında beğendiğimi söyleyerek sözlerime başlamam gerekir, sonra da niye bu puanı verdiğimi açıklamam gerekir. Kitabı beğenmesine beğendim evet, ama kitap 73 sayfalık bir betimleme yumağıydı. İçerisinde o kadar çok betimleme, o kadar çok tasvir vardı ki okurken yorulduğumu hissettim ve acaba okumak için doğru zamanda değil miyim, bırakıp daha sonra mı okusam diye kendi içimde ikileme düştüm. Belki de öyle yapıp kitabı bıraksam ve daha sonra geri dönseydim yapacağım yorum daha farklı olur, vereceğim puan daha yüksek olurdu bilemiyorum. Ama bu haliyle beğendiğim bir kitap olmasına rağmen beni etkileyemedi, zevk alarak okuyamadım. Bu söylediklerime rağmen Zweig okumayı seven okurların seveceğini düşünüyorum ve kendilerine öneriyorum. Sadece hayatlarının yoğun olduğu, kafalarının dolu olduğu bir döneme denk getirmeyip daha sakin ve dingin bir ruh haliyle okumalarını tavsiye ediyorum, çünkü o durumda benim de kendim için düşündüğüm gibi daha fazla zevk alacaklarına inanıyorum.
Hayatın Mucizeleri
Hayatın MucizeleriStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,2bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken'inde okuduğum gibi, ona has diliyle başlıyor. İlk öykü olan Yeşil Bambu gerçekten etkileyici bir hikayeye sahipti ve önemli anlamlar, mesajlar içeriyordu. İkinci öykü olan Aşk ve Güzellik Hakkında insanların hem düşünce yapısı hem de genel hatlarıyla birbirinden ne kadar farklı olduğunu, bir aile üzerinden anlatarak bize gösteriyordu diye düşünüyorum. Beş kardeşin beşi de apayrı dünyalardı ve yarattıkları hikaye de bunu güzelce gösteriyordu - son öykü de bunun bir nevi devamı gibiydi zaten ama özellikle sonu bunun kadar etkileyici değildi - Fakat bu ikisinden sonraki öyküler için çok bir yorum yapamıyorum, üstümde gerçekten etki bırakmayan bence oldukça vasat olan öykülerdi onlar. Belki bir tek Denizkızı Denizi adlı öykü dürüstlük kavramını sorgulatışıyla biraz daha öne çıktı bu diğer öykülerde ama o bile çok etki edemedi bana. Romanesk adlı öykünün içindeki kısa öykücükler güzel başlasa da devamları aynı verimi vermedi ve yine beğenimi alamadı diyebilirim mesela. Özetlemem gerekirse öyle çok ahım şahım bir kitap olmadı ve kısalığına rağmen kendimi verip de öyle bir solukta okumadım. Önerir miyim bilmiyorum ama belki siz de bir şans verip kendi fikirlerinizi oluşturabilir, kitaptaki öykülere bağlanmaya çalışma çabasında bulunabilirsiniz. Ama kesin olarak alın, okuyun, okutun demiyorum.
Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler
Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik ÖykülerOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20212,735 okunma
1.063 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.