Bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. Kalbimin derinliklerine işleyen bir kitap oldu. Daha önce siyer okudum ama böyle hissetmemiştim. Allah razı olsun.
Kuran’ın her yönden mucizeliğini tekrar tekrar idrak ettiğim, insanları nasıl hayrete düşürüp aklı olan her kimsenin Kuran’ın bizzat Allah tan geldiğini kabul ettiğini ve kıyamete kadar bunun böyle devam edeceğini, Efendimiz sav in muhteşem örnek yaşayış ve hallerini, yetiştirdiği muhteşem toplumu adeta yaşıyor gibi müşahade ettiğim muhteşem bir eserdi.. Hiçbir mucize olmasa dahi Hz Peygamberin yetiştirdiği kişilerin geçmişine bakarak Efendimizin eğitimi ve muhabbetinden sonra geldikleri bu muazzam ahlak ve yaşayışı bile bütünüyle bir mucizedir aslında..
Gardroptaki gömleklerini kendi gömleklerimin yanına asıyorum.
Vesikalık resmin cüzdanımda... Kendiminkinin yanına koyuyorum.
Misafir olduğumuz bir evde sana doldurduğum çayı diğerleriyle karıştırmamak için kendi bardağımın yanına yerleştiriyorum.
Canın bir şeye sıkılmış olduğunda, benimle tek kelime konuşmasan da yanında oturup sessizce bekliyorum.
O gün beni çok mutlu eden o bir haber aldıysam ve içimi içime sığdıramıyorsam, sevincimi paylaşmak için yanına uçuyorum.
Koltukta uyuyakaldığım günlerde ne vakit kötü bir rüya görsem, korkuyla yanına koşuyorum.
Komodinin üzerindeki alyanslarımızı, kapının önündeki ayakkabılarımızı ya da vestiyerde asılı duran montlarımızı yan yana gördüğümde bir sonbahar esintisi kadar huzurlu hissediyorum.
Ardından, evliliğin bir yan yana'lık hâli olduğunu fark ediyorum.
Yana yanıla, yan'ını bulma hâli...
Hangi yana dönersen dön, ona tutunma hâli...
İkra’ Ümmeti, kütüphane Ümmetidir. Camilerini kütüphaneye çeviren, kitap için hicret edebilen, sofrasından kısıp parasını gece kitap okumak için yakacak kandiline harcayan Ümmet bu Ümmettir.
Üç aydan kısa sürede iki dil öğrenip "Resulullah'ın tercümanı " diye anılan , vahiy indiğinde ayetleri kemik parçalarına , tuğlalara , ağaç parçalarına yazarak "vahiy katibi " olan , Kur'an ayetlerini , Cebrail Aleyhisselam ve Resulullah (s.a.v) sonra ilk duyan ve ezberleyen ; Zeyd Bin Sabit radıyallahu anh
Resulullah (s.a.v) 'in Sünneti'ne düşkünlüğü ile tanınan , Medine 'de en son vefat eden sahabi ; Ömer bin Hattab radıyallahu anhın oğlu Abdullah
Sekiz yüz elli yıl beklenen , Kur'an hafızı , şair , sanaatkar ... Ve Konstantiniye'yi İstanbul olup İslamlaştıran ; Fatih Sultan Mehmet
Dönemlerinde ki savaşlarıyla , kişilikleri ile örnek almamız gereken sahabeler...
Müslüman'ın taşıması gereken vasıflara değinilmiş :
Kulluka istikrarlı olmak , sabırlı , vefayı hak etmek , eğitimli , haya eden , şükreden vs...
Okurken kıyas yapmamız, kendimizi, davranışlarımızı sorgulamamız gereken bölümler var.
Kitabın sonu uzun bir Duâ ile bitmiş ,
Duâ'dan bir cümle ;
Niyetimi muhafaza et Rabb'im !
Amin