"Biz" diye bir şey yok hiçbir alanda. Doğduğumuzda yalnızız, öldüğümüzde yalnız. "Biz"; doğumla ölüm arasında, ömür dediğimiz süreçte kurduğumuz yapay bir küme, sanal bir kolektif şirket.
"Bir şehrin yerlisi olmayı" Dostoyevski'nin söylediği gibi "gidecek yeri olmayla değil" şehri içselleştirmeyle, şehri zihnimde ve ruhumda hissetmeyle özdeşleştiriyorum.
Oysa her şey masum, her şey samimiydi benim hayatımda. Kendime ait sıcacık ve mutlu bir dünyam vardı. Orada içtenlik vardı. Şimdi ise dünya acımasız ve soğuk...