Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Karakoç

Gizem Karakoç
@GizemKarakocc
Eğitim Tasarım Yöneticisi
MBA Yüksek Lisans
Üsküdar
İstanbul
6 okur puanı
Mayıs 2024 tarihinde katıldı
92 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kambur
KamburŞule Gürbüz
7.6/10 · 6,1bin okunma
Reklam
92 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kambur’un ardından en ciddi istismar çeşitlerinden biri olan çocuğun ihmal edilmesi konusunda bir iki cümle kurabilirim sanırım. Ama önce ağlamamın bitmesini beklemeniz gerek. Başımdan dürtüsel ve iletişimsiz insanlardan oluşan 150 sayfalık bir saadet(sizlik) zinciri geçti.
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elimden tutsaydı elinden tutardım. Yapacak bir şey yok, herkes kendi kaybının mesulü ve herkes kendi yarasının yasında.
Düşen değil iten suçludur. Çünkü eksik her insan, toplumca belirlenen kaidelere göre adına yanlış denen ve benim kati suretle reddettiğim eylemleri yapmaya meyillidir. yapılan her yanlış yapanın olduğu kadar itenin de suçudur. Bana kalırsa toplum bireyden daha suçludur. Ondan ötürüdür ki evliyken bir adamı sevmiş olmamın cezai bir hükmü var ise lütfen bunu herkese pay ediniz. Zira bundan sonra kimsenin yerine üzülmeyecek, kimsenin yükünü omuzlamayacağım. Kararım her şeye rağmen katidir. Nokta.
Reklam
Beni hep yüreğinde taşımanı istiyorum demeyeceğim, çünkü yürekte taşınanların da bir yük olduğunu kepaze bir yaşam sürerek anlamış oldum. Sen beni anla ve hatırına geldiğim vakitlerde gülümse kafi.
Bana göre, şiir yüzünden ağlamak caizdi; şiir yazmadan ölmenin günah olduğu kadar.
En kısa seferi üç ay süren bu genç kaptanı sokakta görünce hem gurur duyar hem de utanırdım. Böyle bir güzelliğin yanında kendimi daha kusurlu hissederdim. Onun başarıları dilden dile yayılırken, ben hiçbir işe yaramayışımın verdiği elemi göğsümde ince bir sızı gibi taşırdım. O çok yakışıklıydı… Ve ben çok yakışıksızdım!
Gizem Karakoç

Gizem Karakoç

, bir kitabı okumaya başladı
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman
8.4/10 · 89 okunma
Reklam
Gizem Karakoç tekrar paylaştı.
Akhenaton! / Söyleşi şenliğimizde bu hafta!
Bir söyleşi akşamını daha geride bıraktık ve yeni haftamıza
Akhenaton
Akhenaton
ile devam ediyoruz. 21 Mayıs akşamında grup üyesi yazarlarımızdan
Tuna Kahraman
Tuna Kahraman
'ı bu defa konuk olarak ağırlayacağız. Aramıza katılmak isterseniz mesaj atabilir bidünya etkinlikte bizimle olabilirsiniz. 🌸
Tuna Kahraman
Tuna Kahraman
🙏
Mesela lisede anneannemde kaldığım hafta. Çantamda Smashing Pumpkins’in Siamese Dream albümüyle gitmiştim eve. Anneannemin bana hazırladığı misafir odasındaki tek kasetçalarlı bordo teypte döne döne çalmıştı. Ve hayatımın o haftası o albüm olmuştu. Şimdi gittiğin her yere dünyanın tüm müziğiyle gidiyorsun ve albümler dönemlerle birleşmiyor. Artık ne istersen dinleyebilirsin. Artık ne istediğini bilmiyorsun.
“Ne yapayım ben mi kurtaracağım memleketi?” Ama içten içe zehirliyordu bu iş beni farkındaydım. Hiçbir şey yapmasam bile bir parçası olmaktan kurtulamayacağım yozlaşmanın merkezinde çark çeviriyordum. İlk fırsatta kurtulmalıydım.
Hemen yanında “Sertifikalı Dezenfeksiyon” damgası vardı. En güzeli ise bir başka köşedeki “Güler yüzlü uzman ekibimizle ve sabit fiyat garantisi ile hizmet” yazısıydı. Gözümün önüne yüzlerdeki gülümsemeleri bir an için bile bozmadan örümcekleri, akrepleri, hamam böceklerini, çıyanları zehre boğan bir ekip geldi. Aralarında, sırıtarak türlü haşeratın üstünde tepinen rengarenk postallı palyaçolar da vardı.
Çocukken okuduğum kısaltılmış bilim kurgu klasiklerinde 2000’li yılların göğü uçan otomobillerden geçilmiyordu. Yıl olmuş 2022, dolmasını beklediğim dolmuşun arka köşesinde, tozlu camdaki “beni yıka” yazısına bakıyorum.
Güneşin altında iyice ısınmış minik ateş topunu ter içindeki göğsüme bastırıp mahallenin yolunu tuttum. Evimizdeydik. “Ben canımı sokakta bulmadım” derler ya, ben canımı sokakta bulmuştum.
Reklam
Dedikodu rahatlatıcıydı. Dedikodu kendinden bahsetmeme fırsatıydı. İç dünyasıyla fazla teması olmayan insanlar bu nedenle bayılırdı ona. Ben de güya iç dünyamda yaşıyordum ama sohbetlerimin yarısından çoğu dedikodudan ibaretti.
Korktuğum başıma gelmemişti. Herkesin gülümseyerek baktığı ekranda dehşet verici bir görüntü yoktu. Dehşet verici görüntüye bakan her yaştan psikopatla dolu bir demir kabinde mahsur kalmamıştım. Normal insanlarla, sade vatandaşlarla, kendi halindekilerle dolu bir yerdeydim. Kafamı huzurla indirdim.