Dağlarınızdakilerden daha mukaddes kalıntılar mı var ki istiyorsunuz? O dağlardan bir avuç toprak alıp sıksanız, dinimiz için şehit olanların kanları fışkıracaktır.
Bu gri ırkın mensupları, kendileri dışında birilerinin, kırmızı, mavi ya da yeşil fark etmez, gri dışında herhangi bir renge sahip olabileceğini düşündüklerinde bile dayanılmaz bir kendinden nefret etme hissine kapılırlardı.
... hiç kimsenin hayatı kendi geçmişinin köklerine tutunamıyordu. Herkes lunaparklardaki kukla hedefler gibi bir vuruşla devrilip kaybolma ihtimaliyle yaşıyordu.
"Hafızası insanın düşmanıdır," dedi aynı gece. "Unuttum, kurtuldum sanırsın ama öyle bir şey yok. Yaşanmıştan kurtulmak yok. Toprağa girene kadar takip eder seni olmuş olan."
Başkaları, şu kadarcık güç ve yetenekle rahat bir kendini beğenmişlik içinde ortalıkta dolanabiliyorken, ben, gücüm ve yetilerimden ötürü kendi kendimi bitirecek miyim? Her şeyimi bağışlayan Tanrı keşke bunların yarısını esirgeyip kendime güvenmeyi ve kendimle yetinebilmeyi öğretseydi bana!
Kendinden yakınabilen insan ne anlaşılmazdır! Sevgili dostum, düzeleceğime söz veriyorum; her zaman yaptığım gibi yazgının önümüze çıkardığı her küçük kederi artık eveleyip gevelemeyeceğim ve geçmiş benim için geçmişte kalacak.