Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Serpil Nuray Akbaş
Serpil Nuray Akbaş
@Gloory
Ön Muhasebe
Açık Öğretim Üniversitesi
98 okur puanı
Eylül 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Hayat bize gülmesin ama biz hayatta hep gülelim!
Bu yazı Kapadokya ‘da geçirelim’mi diyen Yazarımızın peşine düştüm ve o rüya şehri tekrar gezmekten büyük zevk aldım. Yazarımızın kalemiyle tanıştığım bu harika kitabını çok sevdim yalın,sade anlatımı naif üslubuyla nasıl başladı nasıl bitti anlamadım. Ve gerçek hayat hikayesi olan bu harika
Bugün bookstagram ailesinden olan Yazarımızın ilk kitabı ile geldim karşınıza. Ressamlık yapan Alyssa başarılı saygın bir ressam’dır Annesini çok küçükçen kaybetmiş ve 15 yaşındada babası gözleri önünde öldürülmüştür ve babasını ondan alan katili bulmaya yemin etmiştir. Amerikan verdiği sergisinde James Bennet ile tanışır gördüğü anda etkilendiği Yunan Tanrısına benzettiği kişiyi tanımamıştı ama gazete okuyan herkesin bildiği tekstil dünyasının ün salmış patronlarından biriydi. Birbirlerini çeken bir kuvvetin etkisine kapılmışlardı beraberken dünyada ikisinden başka kimse yokmuş hissini yaşıyorlardı ancak bir gün bazı gerçekler su yüzüne çıktı ve olanlar ondan sonra oldu.
* Alyssa babasının katilini bula bilecekmiydi ,
* James ve Alyssa aşkına ne olacaktı,
* İntikam İçin girdiği bu yolda neler yaşayacaktı. Hepsi kitapta Aşk, ihtiras,intikam ve dostluğu sevginin harmanlandığı duyguları iliklerinize kadar hissederek okuyacaksınız tavsiyemdir.
ilk kitaplar insanı çok beklentiye sokmazlar yazarın kalemini tanımak ,ifade üslubunu tanımak ve okuyucuda bırakacağı izdir okursunuz sadece ama Uçurum o kadar güzel başladı ve kitabın başından sonuna etkisine alıp sarıp sarmalıdı ki beklenti başında büyüdü ve sonunda büyüledi eminim daha muhteşem kitaplarını okuyacağız yazarımızın kalemine yüreğine sağlık.
Sevgiyle ve kitaplarla kalın..
Ve hep mutlu huzurlu sağlıklı olun
Bugün sizlere kalemini çok merak ettiğim sokakların sesi Adalet Ağaoğlu’nun ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü ile geldim biraz uzun sürdü nerdeyse bitiremiycem dedim 150 sayfa boyunca araba takıntısı ve sevdasından bahsedilince sıkıldım gerçekten bırakıp bırakmama konusunda çok sorguladım kendimi ama sonunda bitirdim şükür Kitap kötü diyemem keyif alıp okuduğum yerleride çok ancak takıntı haline gelen objelerin çok ayrıntılı anlatımı ister istemez sıkıyor yoruyor Çok eleştiri yaptım birazda eleştiri yerine kitaptan bahsediğim ve yorumu size bırakayım . Araba aşığı Bayram’ın Almanya’da çalışıp üç yıl boyunca biriktirdiği parası ile aldığı sarı Mercedes'i yani Balkız'ını yurdun kapısından girdiği andan beri gözü gibi korumaktadır. Çünkü Balkız'la birlikte köyüne gidip, onu küçümseyen ondan birşey olmayacağını söyleyen köylülerine hava atacak, ve o eski, pısırık, ezik Bayram'ın ne kadar değiştiğini söylemeden anlatma imkanına kavuşacaktır. Çünkü Balkız Bayram'ın bütün garibanlığına, yetimliğine rağmen çalışıp hayatı yendiğinin bir göstergesidir. Bayram Balkız'la köyüne dönecek, köydekilere kendini gösterecek ve yıllardır kendisini bekleyen sevgilisi Kezban'la evlenecektir. Ancak olaylar nasıl gelişti ve Bayram'ı nelerin beklediğini okuyup öğreniyoruz sizde biraz zorlu olsada bu kitabı okuyup öğrenin.
Okur Takip Önerileri
Tamam
Bugün sizlere Türk klasiklerinden Samipaşazade Sami’min modern anlamda ilk hikaye örneği Küçük Şeyler kitabı ile geldim. Klasik olsun yeter hepsini severim diyordum ama hikaye sevmediğim gerçeği burdada karşıma dikildi kitap gitmedi ne yazık ki bir hafta elimde oyalandı. Kitap kesinlikle kötü değil hikayeler birbirinden güzel acıları ,ümitleri, hayal kırıklıklarını ,hayatın gerçeklerini ve yaşanan duyguları iç içe çok güzel bir olay örgüsü içinde anlatıyor ancak bende problem bir hikaye bitince yeni birine başlamak yeni bir kitaba başlamak gibi oluyor galiba birde yılların yorgunluğu ilede alakalı. Yaşlanmayın kesin söylüyorum size
Kitaba gelelim olayları biraz çarpıtıyorum hoş görün Eser sekiz hikâyeden oluşmuştur. "Bu Büyük Adam Kimdir?, Hiç, Kediler, İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır, Düğün, Pandomima" . Bunlar dışında Alphonse Daudet'den çevrilen "Arlezyalı" adlı bir hikâye ve sonradan eklenen mensure olarak nitelenebilecek türde yazılmış "Bir Kitâbe-i Seng-i Mezâr" adlı metin de yer alır. Ben en çok Bu Büyük Adam Kimdir ,Düğün ve Pandomima hikayelerini sevdim . Samipaşazade, küçük şeylerle bizlere büyük bir şeyler anlatmaya çalışmış. Hikaye severler keyif alacağınız ve okurken düşündürücek bir kitap seviceğinizi umuyorum .
Sevgiyle ve kitaplarla kalın..
Ve hep mutlu huzurlu sağlıklı olun
Merhaba kitap dostlarım. Yazarımızın ilk Sevgili Limon Çiçeği kitabını okumuş ve çok beğenmiştim sonraki alışverişimde 3 kitabını daha aldım ve ilk bununla başladım okumaya ama kitapların birbirleriyle ilişkileri olduğunu bilmiyordum okudukça karakterleri bir yerden tanıyorum derken kitabın arkasındaki yazıyı okuduğumda anladım ama herkesin kendi tanışma konuları anlatıldığı İçin her kitapta kaçırılan yada kopukluk oluşturan bir şey yoktu.
Kitaba gelecek olursak ; Ajan Defne Bilger Çenesi biraz düşük, içindekini pat diye söyleyen Üniversite sosyal hizmetler bölümü öğrencisi ,Antalya’lı yaşlılar ve çocukları seven, çok iyi oyuncu ve stalker...
Ve hayran olduğu hedefi Emre Sezgin Üniversitede Mühendislik okuyum aynı zamanda yarım gün çalışan yakışıklı, çok çalışkan ve nerdeyse hiç boş zamanı olmayan, anne babasını çok kiçük yaşta kaybettiği için sevdiklerini kaybetmekten korkan; babannesine, ablasına ve kardeşine çok düşkün bir gençtir...Defne ‘nin çok hoşuna giden ve kesinlikle kancayı takdığı ve Emre ‘ ye ulaşmak için neler yapabileceğini keyifle okuyacaksınız çok güldüm bazı yerde duygulandım (Benim gibi toplu taşımada okuyup kendi kendinize güler yada gözleriniz dolarsa herkes size delirmişsiniz gibi bakabilir, bilgisini paylaşıyorum merkez!) ama çok sakin ve huzur içinde keyifle okudum bazı şeylerleden uzaklaşmak isteyen bu aralar okumaya kendini veremeyenlere nefes aldıracak tatlı bir romantik komedi olan bu kitap tavsiyemdir ...
Eline, yüreğine emeğine sağlık, Betül Güçlü Kalemin daim olsun.
Günaydın hayırlı haftalar kitap dostlarım.
Zülfü Livanelinin Şehrengiz tarzında çok kısa olarak hazırlanmış kitabını okudum denilmez aslında oturulsa 1 saat’te biticek kitap ama benim elimde biraz daha uzun sürdü ne yazık ki. Bilmediğim bilgiler ,fotoğraflar ve içerik ile güzel betimlenmiş bir kitaptı. Konstaniyye Oteli kitabını severek okumuştum Yazarımızın bu kitap aslında onun bir bölümü olarak yazılmış ama ayrı bir kitap olarak çıkmış biraz ticari amaç ve sadece kazanç düşünülerek yazılmış gibi geldi bana ancak yazarın tüm kitaplarını kitaplığımda görmek istiyor olmam nedeniyle almıştım ve okudum doğal olarak.
Kısaca ünlü şair, yazar ve tarihi kişiliklerin bilinen isimlerinin dışında kullandıkları müstear isimlerinin karşılıklı konuşması anlatılıyor. Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar, Yahya Kemal Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Orhan Veli Kanık, Yaşar Kemal, Atilla İlhan, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Ülkü Tamer... bütün devlerin buluştuğu bir gece ve güzel sözleri şiirleri yer alıyor en çok Mustafa Kemal Atatürk ‘ün bir müstear isminin olduğunu öğrenmek beni çok şaşırttı hakkında çok fazla bilgi okumama ve karıştırmama rağmen hiç rastlamamıştım daha önce böyle bir bilgiye bunun üzerine yine bana bir şeyler kattığı İçin Zülfü Livaneli’ye yaptığım eleştiriyide geri aldım .
Mutlulukla ve Kitapla kalın dostlar
Kör karanlıklardan doğan Işık Malala Yusufzay
En genç Nobel Barış Ödüllüne sahip Eğitim hakkı savunucusu Malala Ortadoğunun tüm acı gerçeklerini akıcı , sade samimi bir dil anlatımıyla yansıtmış . Düşünmeye sevk eden okurken bazen hayretler içerisinde bırakıp, bazende öfkelendiren, ağlatan gerçekten her şeyi ile okunmaya değer bir kitap. İyiki kitabı kısa zamanda temin edip öncülüğünde kurduğu harika gruba dahil olup okudum . Teşekkür ederim canım harika kitap önerilerinle bizi bir araya getirdiğin için.
Çocukların başarılarının ilk adımını doğduğu ülke ve ailenin oluşturduğunu eğitimin ve okumanın önemini, çok güzel ortaya koyan kitapta eğitim yolunda korkusuzca düşüncelerini savunan,kızına bu yolda ilerlemesi için destek veren bilge bir adam olan baba Ziyaüddin Yusufzay’ a ayrı bir hayran oldum . Okurken çok yabancılık çekmedim doğruyu söylemek gerekirse çirkin cemaatlerin olduğu her yerde var bu tarz çirkinlikler. Bunlar için eğitimin ne kadar değerli olduğunu okumalısınız. Ancak bir çocuğu kendine tehlike olarak görüp vurdurmak hangi dine sığar onu bilemedim. Helal olsun susmayan ,canı pahasına ,dimdik güçlü duran kadınlara.
Okumanızı ve hiç bir daim doğru bulduğunuz yolda susmamanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitap hakkında çok güzel yorumlar ve tavsiyeler aldığım için yılın son alışverişinde almıştım kitabı keyifle okudum bitirmek için elimden bırakamadım aktı gitti gerçekten. Yazarın naif üslupu ve mizahi serpiştirmelerle çok güzeldi ruhum dinginleşti okurken.
Limon Sahaf Kitapevi sahibi Cemil Meriç Kozan başarılı ve akademik kariyere sahip, çok donanımlı biri. Ama kitap konusunda yargıları olan biri.
Küçükken ailesini kaybetmiş, kardeşleri ve babannesi ile yaşayan üniversite öğrencisi , genç bir kız olan Ecrin Sezgin Cemil Meriç Kozan'ın sahip olduğu sahafın karşısındaki kitabevinde çalışıyor. Ecrin hayran olduğu kitapevine giriyor ve dükkan sahibi ile bir müşterisinin Gurur ve Önyargı kitabında ki karaktere olan yorumuna kulak misafiri olunca dayanamayarak düşüncelerini dile getiriyor, bunun üzerine tartışma çıkıyor ve Ecrin'i yanından kovuyor. Ecrin de tabi doğal olarak sinirleniyor ve tüm öfkesini bir mektuba dökerek Cemil Meriç Kozan'a gönderiyor. Ve hiç beklemediği şekilde mektubuna karşılık geliyor. Bu şekilde başlayan mektuplaşma nerelere ulaşıyor okuyun görün. Eline, yüreğine emeğine sağlık,Betül GÜÇLÜ. Kalemin daim olsun.
Issız bir parkta karlar içinde,arıyor geçmişi iki gölge..
İki üç aydır klasik okumadığımı farkettim ve bir solukta okunacak Stefan Zweig’in Birinci dünya savaşı sırasında yaşanan yasak bir aşk hikayesini anlatan Novellası olan Geçmişe Yolculuk kitabını okudum. Bittiğinde keşke biraz daha uzun olsaydı dedirtti.
Kitabın konusu kısaca Ludwig’ in iki yıl için gittiği Meksika’daki görevi savaş yüzünden gittikçe uzarda uzar zaman ve Ludwig evlenir çocukları olur 9 yıl sonra iki aşık tekrar bir araya gelirler ve birbirlerine karşı hissettikleri duygular eskisi gibi mi olur işte bundan sonra her şey kitapta gizli ?
Tutkulu bir aşk,ihtiras ,ihanet,sefalet ve özlem içeriyor bu kısacık kitap. İhaneti kabul etmem çok zor ama insanlar nedense aşk zannedip kendilerine hiç uymayan insanlarla evlilik yapıp sonrasında gerçek aşkla tanışa biliyor. Duygular ,birbirine verilen değer, beraberken yapılan her türlü aktivite, karşılıklı sohbet edebilme hazzı bile çok iyi tartılmalı diye düşünüyorum evlilikte. Ama kaderde güzel insanlar ve yazılar yazsın herkese inşallah. Kitap bitti verdikleri bitmiyor kesinlikle okuyun okutun.
Agatha Christie ile ilk tanışmam olan On Küçük Zenci kitabıyla geldim karşınıza.
Kitaba başlarken daha okuduğum tekerlemeden çok etkilendim çünkü kitabı özetler gibiydi. Kimsenin yaşamadığı tam olarak sahibininde bilinmediği ortasında insan kafasına benzeyen siyah bir taş olan bir adadır burası. Seçilen on kişiye adaya davet edilen mektuplar gider. Seçilen on kişi günü geldiğinde önce tren yolcuğu , kimi arabasıyla ve sonra teknelerle adaya geçerler sahibi hakkında evin hizmetçileride dahil kimse bilgi sahibi değildir. Bu on kişi alalade seçilmiş kişiler değildir. Her birinin yargı önünde suçsuz olduğunun söylendiği ama ilahi adaletin kırbacını kendi kuşanmak isteyen bir katilin bu insanların canına nasıl ustaca aldığını konu alan muhteşem kurguya sahip bir polisiyedir.Polisiyelerin kraliçesi boşuna dedirtmeyen harika bir kitap gerçekten polisiye kitap severler mutlaka okuyunuz.
Mutlulukla ve Kitapla kalın dostlar....
On Küçük Zenci yemeğe gitti,
Birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz.
Dokuz Küçük Zenci geç yattı,
Sabah biri uyanmadı. Kaldı sekiz.
Sekiz Küçük Zenci Devon'u gezdi,
Biri geri dönmedi. Kaldı yedi.
Yedi Küçük Zenci odun yardı,
Biri baltayı kendine vurdu. Kaldı altı.
Altı Küçük Zenci bal aradı,
Birini arı soktu. Kaldı beş.
Beş Küçük Zenci mahkemeye gitti,
Biri idama mahkûm oldu. Kaldı dört.
Dört Küçük Zenci yüzmeye gitti,
Birini balık yuttu. Kaldı üç.
Üç Küçük Zenci ormana gitti,
Birini ayı kaptı. Kaldı iki.
İki Küçük Zenci güneşte oturdu,
Birini güneş çarptı. Kaldı bir Zenci.
Bir Küçük Zenci yapayalnız kaldı.
Gidip kendini astı. Kimse kalmadı.
Yazarımızla ilk tanışma kitabım olan Gangaster Daş’ı severek sıkılmadan okudum hayatın, felsefenin, bilimin, aşk ve tasavvufun iç içe yoğrulduğu, fizik ile var olduğunuzu hissedeceğiniz sıradışı bir kurguyla yazılmış bir kitap.
Katil olarak doğulmaz ancak çevre ,hayat ,yaşanmışlıklarla biryerlere sürüklenir insanoğlu ancak yine karşılaştığımız insanlar veyahutta topluluklarla nefsin esiri olmamayı kalbin ve beynin tam olarak Allah’a olan inançla bir derviş bile olunabileceğini çok güzel anlatmış yazarımız tam olarak dini bir kitap değil para hırsı, cinayetler ,polis , mafya , dergah , aşk , deneyler ne ararsan var içinde ancak dikkatli olup doktor, bilimadamı deneylerine pek fazla dahil olmamanızı öneririm.
Yazarımızın akıcı diline kendinizi bırakacağınız, altını çizeceğiniz cümlelerin, sonunu tahmin edemeyeceğiniz hikâyelerin içinde kaybolacağınız bu romanını severek okuyacaksınız tavsiyemdir. Kalemine yüreğine sağlık
Merhaba kitap dostlarım.
Bu yazarımızın okuduğum ilk kitabıydı ; Seviyorum arada aşk kitabı okumayı gençliğimi hatırlatıyor, kalbimde öldüğünü düşündüğüm ritmi hareketlendiriyor, kesin aşk sonrası acıyıda duymamı sağlıyor.
️Kurgu, karakterler ve diyaloglar çok güzeldi. Bir romantik komedi tadında olması gereken her şey ve daha fazlası vardı kitabın içinde. Poyraz ve Şafak’ın aralarındaki çekim anlatımı şahaneydi.
Deli dolu kızımız Şafak (Biraz kendimi gördüm onda :), nasıl bir deliye çattım diye düşünen Poyraz ve ikisi arasında eğlence ve delilik dolu sevimli bir hikaye sizi bekliyor . Hadi size kısaca kitaptan bahsedeyim. Büyük bir kariyer değişimi yapan Şafak, hayalinin bir pansiyon olduğuna karar verir ve bu hayalinin peşinden giderek elindeki birikimiyle Ahududu Pansiyonu satın alır. Buraya kadar her şey normaldir ? İşlerin esas ilginçleştiği yer ise pansiyonun yan tarafını alan Poyraz pansiyonun yanına gece kulübü açacaktır. Bundan sonra iki karekterimiz arasında savaşlarının başlaması ile olanlar oluyor . Kafanızı dağıtacak, yüzünüzü gülümsetecek tatlı bir gençlik kitapı bu tarz kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim okuyun okutun.
Mutlulukla ve Kitapla kalın dostlar.
Merhaba kitap dostlarım.
Yazarımızın son kitabı Yaka Paça Mutluluk kitabını okuduktan sonra kalemine bayıldım ve daha önce çıkan kitaplarından 2 kitabını temin ettim hemen. Yazarımızın kaleminin sadeliği, akıcılığı ve ders niteliğinde her kelimenin altı çizilecek kadar anlamlı olması ayrı bir etkiledi .
Kitabın konusuna gelince Aziz farklı amaçlar için hırsızlık yaparken planlar yapıp bankada işlerini yaptığı Kaya Beyin evine girme planları yapar ve nasıl olursa yan bina komşusu olan yalnız ve yaşlı Sabri amcanın evine girer. Sabri amcanın evine girdiğinde bir mektupla karşılaşır. Mektupta : "Eğer bugün de kimse gözlerime bakıp gülümsemezse köprüden bırakıvereceğim denizin derinliklerine kendimi." yazıyordur Aziz okudukları karşısında donar kalır ve ne yapması gerektiğini düşünmeye başlar...
️ * Aziz hırsızlık için girdiği evde nelerle karşılaşır ve onu nasıl sürprizler bekler?
* Sabri amcayla nasıl ve neden çok iyi dost olurlar?
* Yaşlı Sabri amcanın, hayatıyla ilgili güzel sohbetlerini dinlemek çok güzeldi. Aziz dinlediği bu sohbetlerden ders alabilecek mi?
Hepsi bu kitapta okuduğunuza pişman olmayacağınıza eminim karakterli sevip onlarla birlikteymiş gibi olacak onlarla sevinip onlarla üzüleceksiniz. Kitabın sonları neden hep kötü biter bilmem ama hayatta öyle değilmi dediğinizi duyar gibiyim . Sevgili Yazarımız kaleminiz daim olsun. Nice güzel kitaplarda buluşmak dileğiyle. Okuyucunuz bol olsun inşallah
Merhaba kitap dostlarım.
Muhteşem bir kitapla karşınızdayım bizim dünyalar tatlısı Elif’imizin 2. Kitabı Reverans’a kavuştuk. Sağolsun harika bir sunum ve imzasıyla en kıymetlisini hediye etti bende okuduktan sonra en güzel köşemde ömrümce koruyacağım onu.Muhteşem kitap elime ulaşır ulaşmaz okudum ama ne okumak nefes almadan heyecan ve şok olarak
Üç kadın,. Üç hayat. Üç kıta ...
Tek bir talep : Özgürlük!
Smita
Badlalapur Köyü, Uttar Pradeş/ Hindistan ‘da yaşayan bir Dalit’tir aşağılanan en alt sınıf olarak nitelendirilen ve en pis işleri yapmaları için kullanılan karşılığında para yerine yemek artıkları eski kıyafetlerin verildiği bir halktır okumalarına izin verilmez yaptığı işi
