Özellikle, edebiyat alanında, ilk okudugunuz kitabı ile önce yazarı seversiniz, hakkında arastırmalar yaparsınız sonra diger kitaplarını da okumak istersiniz, sıraya koyarsınız.. Acıkcası bana kucuklugumden beri boyle oluyor.. Seyahatlerimde, sevdigim yazarların ve bestecilerin yasadıkları dogayı, sokakları ve eserlerini olusturdukları ortamları gormek beni heyecanlandırıyor. Eserleri yaratırken hangi duygularda gezdiklerini merak ediyor ve hayal ediyorum.. Bu anlamda sevdigim yazarlardan olan Hardy, 1800 lü yılların büyüleyici İngiltere sini, hayali Wessex bölgesi ile cok güzel anlatıyor. Wessex hikayeleri ile ünlü olmus bir yazar.. Eserde, karakterleri cok etkileyici ve derin degil ama Hardy nin anlatımı ile her biri uzun süre aklınızda kalıyor. Bazen, konudan hafif uzaklasıp fazlaca tasvir oldugunu itiraf etmeliyim. Ama Hardy nin dilini sevenler icin, sıkıcı gelmez. Her zamanki hafif alaycı anlatımı ile, zamanın tutucu sorunlarını unutmuyor. İşledigi saf ask hikayesi ise özendirici diyebilirim. Eserin film uyarlamaları da basarılı, tavsiye ederim.