Bir Zaman Gezgininin Anıları için ilerledikçe açılan, açıldıkça derinleşen bir roman diyebilirim. Bunu yaparken de okuru bir saniye bile olsun pençesinden bırakmıyor.
İsmine baktığımızda temasının zamanda yolculuk olduğunu düşündürse de ilk yarıya gelene kadar zamanda yolculuk, belirgin bir hedefe ulaşmam için peşinde koşulan bir araçtı. İsmine ve odağına aldığı zaman temasına gelene kadar ve hatta geldikten sonra bile daha pek çok diğer bilimkurgu öğesini derince işleyerek merkezine almıştı bile. Kapağında da, içinde de zaman yolculuğunun daha derinlemesine işlenmesini arzu etsem de mevcut tarzıyla da çok iyiydi diyebilirim.
Gayet net bir amacı olan kahramanımız zaman teknolojileri uzmanlığından yola çıkarak bir isyankâra dönüşüyor. Sıkıysa yakala modeli bir kaçarsan kovalanırsın hikâyesi okuyoruz.
Murat K. Beşiroğlu, bu kitabında da kendi tarzını çok iyi işletmiş. Akıcı bir şekilde okutuyor. Eline, emeğine sağlık diyorum.