Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Grekov Kafkayevski

Sabitlenmiş gönderi
temennidir, dilektir, ricadır..
kalan hayatımı en yakın süreden itibaren hizliresim.com/o6gfbdt şöyle bir şekilde yaşamak istiyorum. sıfır insan. çokça kitap. çok istiyorum bunu. keşke olsa. umarım olur. olsun. lütfen.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün istanbul ve ankaradaki cenaze töreni albümü
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından, on bir gün sonra Ankara'da gerçekleşmesi planlanan resmi cenaze töreni için hazırlıklar başladı. Törenin mimari açıdan odak noktasını teşkil edecek katafalkın tasarımı ünlü Alman modernist mimar Bruno Taut'a sipariş edildi. Bu arada Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda
Atatürk'ün tabutu başında nöbet tutan askerlere dair..
Dolmabahçe katafalkında sunumu sırasında Atatürk'ün tabutu başında nöbet bekleyen dört general ve iki er de katafalk gelenekleriyle uyum içerisindeydi; bu geleneklerde, nöbet süresi boyunca ölen kişinin yakınları (aile üyeleri ya da arkadaşları) katafalkın her bir köşesinde ayakta durur ve tabuta " bekçilik" eder. Katafalklar genelde kare ya da dikdörtgen şeklinde olur, bu da çoğunlukla dört kişinin nöbet tutacağı anlamına gelir. Atatürk' ün katafalkındaki fazladan iki kişi de, tıpkı altı meşale gibi, muhtemelen Kemalizmin altı payandasını temsil ediyordu. Kesin olan şu ki, Dolmabahçe Sarayı'ndaki irticalen hazırlanmış katafalkın başında nöbet tutan dört general (Fahreddin Altay, Halis Bıyıktay, Cemil Cahit Toydemir ve Ali Sayit Akbaytogan) Kurtuluş Savaşı (1919-22) komutanları ve gazileriydi (Güler 2000, 66). Döneme ait filmlerde bu generallerin gözlerinden yaşlar aktığı görülmektedir. Diğer iki asker ise piyade erleriydi ve ilginç bir şekilde tören üniforması değil, kamalı, süngülü, uyku tulumlu ve fişeklikli tam muharebe teçhizatıyla donatılmıştı. Dolayısıyla, dört general muhtemelen Atatürk' ün Türk ulusunun bağımsızlık mücadelesindeki rolünü simgelerken, fazladan iki askerin mevcudiyeti, hem seçkin subaylar hem de askere alınan erler bir arada olarak tüm Türk toplumunun kolektif temsili şeklinde okunabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Atatürk'ün tabutunun arkasındaki altı meşale..
Atatürk'ün tabutunun arkasında ayrı ayrı duran altı meşale, aslında, hayatta olanların, ölmüş kişinin asla unutulmaması arzusunu temsil eden geleneksel bir cenaze merasimi simgesi olan ebedi ateşin yerini tutuyordu. Meşalelerin sayısı (altı) doğrudan doğruya, Atatürk ve onun Cumhuriyet Halk Partisi tarafından ileri sürülen ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojisini oluşturan Kemalizmin ilkelerinin sayısından geliyordu: cumhuriyetçilik, laiklik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik ve inkılapçılık (Ulus 21/11/1938, 5). Bu suretle, meşaleler Atatürk' ün kendisinin asla unutulmaması arzusunu temsil etmekle kalmıyor, Atatürk'ün ideolojisinin ebediyete kadar yaşaması umudunu da yansıtıyordu.
... memorial ve monument, bu ikisinin arasında aslında çok ince farklar vardır. İngilizcedeki memorial [anıt] kelimesinin kökü olan Latince memoria, bellek anlamına gelir ve kelimenin sözlük anlamı şöyledir: "Bir kişinin ya da şeyin anısını koruyan şey, genellikle bir olayı ya da kişiyi anmak üzere kurulmuş bir nesne ya da tesis edilmiş bir festival için kullanılır." Benzer biçimde, İngilizcedeki monument [abide] kelimesinin Latince kökü monere hatırlatmak anlamına gelmektedir.
Reklam
"Hatırlama sayısız miktarda, sabit, cansız ve bölük pörçük izin yeniden uyarılması değildir. Hatırlama hayal gücüne dayanan bir yeniden kurma ya da inşadır; yapının harcıysa, tasnif edilmiş geçmiş tepki veya deneyimlerden oluşan yığın ile buna karşı sergilediğimiz tavır arasındaki ilişkidir." Psikolog Frederic C . Bartlett
Latincede gömmek anlamına gelen sepelire kelimesinden türetilerek "sepulkral mimari" de denen mezar mimarisi, ölü bir bedeni barındırmak ya da ihtiva etmek için inşa edilen mekanlarla ilgilidir. Bu mimari tipinin boyutları değişkendir ve mütevazı bir mezar taşından ya da basit bir mezar işaretinden büyük aile mezar odalarına ya da devasa mozolelere uzanır. Mezar mimarisinin diğer örnekleri arasında katafalk ya da tabut sehpası (ayaklı tabut altlığı), lahit (dekore edilmiş taş tabut), anıtmezar/kenotaf (içinde gerçek naaş olmayan temsili mezar), kolombaryum/ güvercinlik (yakılmış ölülerin küllerinin konulması için nişleri olan mahzen), yeraltı mezarı/katakomp (mezarlık için gömmeleri olan tünelli yeraltı mezarlığı) ve mahzenmezar (yeraltında inşa edilen mezar odası) yer alır. On sekizinci yüzyılda Diderot ve Jean le Rond d'Alembert'in hazırladığı kapsamlı Ansiklopedi ya da Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Açıklamalı Sözlüğü'ne göre, "Romalılar üç tür mezar tanımladılar: Sepulchrum, monumentum ve cenotaphium. Sepulchrum (sepulkral) vefat edenin naaşının konduğu sıradan mezardı. Monumentum (anıt) sıradan mezara kıyasla daha görkemliydi ve kişinin anısını muhafaza etmek üzere inşa ediliyordu" (de Jaucourt, 1967). Antik Yunancadaki kelime anlamı " boş kabir" olan cenotaphium (kenotaf), naaşları başka bir yerde bulunan kişi ya da kişilerin onuruna inşa edilmiş mezar mimarisi ürünüydü.
42,7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.