Belki de bir 30 yıl vardır polisiye okumayalı. Feneryolu Cinayetleri'ni elime aldığım zaman aklımda bu vardı. Dolayısıyla bir önyargı. Kerim Ülkü’nün aldığı mektupla başlıyor roman. Kerim Ülkü romanın ölümsüzü. Ve Faruk Arman, bir polisiye yazarı da giriyor devreye birkaç sayfa sonra. Faruk Arman’ın dahiliyetinden sonra romanın sayfalarını
Agatha Christie'nin en başarılı romanı Roger Ackroyd Cinayeti üzerine yazılmış enfes bir kitap. Yazar, bu romanda Christie'nin, dolayısıyla Hercule Poirot'nun büyük bir hata yaptığını ve yanlış bir kişiyi katil olarak suçladığını iddia ediyor. Onunla da kalmıyor, iddiasını, roman metnine dayanarak kanıtlıyor. Daha da ileriye geçiyor ve aslında katilin kim olduğunu da yine kanıtlarıyla açıklıyor. Sonuç, en az romanın finali kadar şaşırtıcı. Ama asıl şaşırtıcı olan, Agatha Christie'nin okuyucudan gizlediği bu gerçeği, yazdığı romanın satır aralarında açıklaması.
Bütün bunlardan çıkan sonuçsa şu: Roger Ackroyd Cinayeti, sadece şaşırtıcı, sürpriz finaliyle şoke edici bir roman değil, aynı zamanda bugüne kadar yazılmış en gizemli, en ürkütücü roman.
Polisiyeseverlere, önce Agatha Christie'nin romanını daha sonra da bu kitabı okumalarını tavsiye ederim.
Romanı okumuş olanlar, polisiyedurumlar.com da yer alan şu iceleme dizisine de göz atmalılar: polisiyedurumlar.com/2015/01/roger-a...
Türk Polisiye romanları içinde bugüne dek okuduğum en düzeyli kitap Feneryolu Cinayetleri oldu. Dil ve kurgu açısından diğer tür romanlardan da üstün bulduğumu belirtmeliyim. Yıllar önce işlenen bir cinayetin soruşturulması, kitaba nostaljik bir arkaplan vermiş. Bu da okuyucunun romandan fazlasıyla zevk almasını sağlıyor. Karakterlerin analizi