Şahane bir kitap okudum...
Kitaptaki hikayeler, Tekirdağ hikâyeleri ama okuduğunuzda göreceksiniz ki aslında bu hikâyeler her yerin hikâyeleri...
Herkesin anılarında şehirlerinin kendine münhasır simaları vardır, bilirsiniz.
Şimdiki zamanlar o eski zamanlardaki renkli ve hatırı sayılır şahsiyetler yetiştirmiyor, kabul edersiniz ki bu da tatlı bir nostalji olarak geçmiş yıllarda kaldı.
Bir masal gibi dillerden dillere anlatıla geliyorlar, o eski adamlar/kadınlar...
Yahya Kaptan, Tekirdağ'ın "Hikayesi Olan Adamlar"ını yazmış...
Hikâyelerdeki adamların her biri Tekirdağ'ın bir motifi, bir deseni, bir nakışı olarak düşmüşler sayfalara... Okuduğunuz karakterler size de kendi şehrinizdeki bir unutulmaz karakteri anımsatacak, gülümseyeceksiniz...
Öte yandan TC Yahya Kaptan'ın yazarlığı önünde eğilip, şapka çıkartacaksınız...
Büyülendim!..
O anlatım düzgünlüğü, o kelime çokluğu, o zerafet, o incelik, o estetik...
Tüm samimiyetle söylüyorum ki sadece tek kitap yayımlamış olması Türk Edebiyatı adına çok büyük bir kayıp... Şu vakte kadar okuduğum ve hayranı olduğum yazarları unutturuverdi bana...
Bu kıymetli eserini bana imzalı olarak gönderdiği, beni Tekirdağ'ın o simge isimleriyle tanıştırdığı, şimdilerde unutulan, çocukluğumuzun renkli hatıraları sokak lezzetleri ve o lezzetlerin ustalarını anımsattığı ve daha önemlisi bu müstesna cümleleri okuma fırsatı verdiği için, değerli büyüğüm, müstear ismiyle Yahya Kaptan ağabeyime/hocama çok teşekkür ediyor,
yazarlığını gördükten sonra yazarlığımdan utandığımı da eklemek istiyorum...
Nicelerine...