Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan

Hakan
@Hayvanlaricinbirkapsu
Izmir
İzmir
383 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Namazda vesvese
İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsan kalben ve fikren hakaik-i İlahiyeye bakıp düşündüğü zaman, bilhâssa namaz ve ibadet esnasında, gerek şeytan tarafından, gerek nefsi tarafından pek fena, pis ve çirkin vesveseler, hatıralar, sinekler gibi kalbe, akla hücum ederler. Bu gibi hevaî, vehmî ve çirkin şeylerin def'iyle uğraşan adam, o vesveselere mağlub olur. Ancak onları mağlub edip kaçırmak çaresi, müdafaayı terk edip onlar ile uğraşmamaktır. Evet arılar ile uğraşıldıkça onlar hücumlarını arttırırlar. Onlara karışılmadığı takdirde, insanı terkeder, giderler. Hem de o gibi vesveselerin, ne hakaik-i İlahiyeye ve ne de senin kalbine bir mazarratı yoktur. Evet pis bir menzilin deliklerinden semanın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmaz. Ve fena bir tesir etmez. Mesnevi-i Nuriye - 96
Reklam
Hakan tekrar paylaştı.
insan dünyaya geldiğinde avucunu sıkıca kapatır, sanki 'bakın, bütün dünya benimdir!', demektir. insan dünyadan gittiğinde avuçlarını açar sanki 'bakın, kendimle hiç bir şey götürmüyorum!' demektir.''
Tesettür
Hz. Aişe (R.A): "Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye, Yüce Allah: "Mü'min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar" âyetini indirince, onlar eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örttüler."4 der.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hoca i Kainat aleyhisselam
Peygamberimiz (s.a.v.) bir defasında üzgün bir şekilde oturuyordu. Sahabeden biri: -Bir şey mi oldu ya Rasûlullâh, sanki hüzünlüsünüz? diye sorunca Peygamberimiz (s.a.v.): -Annemi özledim, buyurdu. (Musannef İbn Ebî Şeybe,11935)
Mecnun misali sana, sorar seni ararım… Aşık Gülabi
Reklam
Ebû Mes’ûd Ukbe İbni Amr el–Ensârî el–Bedrî (r.a.) dedi: Sadaka âyeti inince, biz sırtımızla yük taşıyarak,(hammallık yaparak) sadaka vermeye başladık. Derken bir adam geldi çokca sadaka verdi. Münâfıklar, “Gösteriş yapıyor” dediler.Bir başkası geldi, bir ölçek hurma getirdi. Yine münâfıklar, “Allah’ın, bunun bir ölçek hurmasına ihtiyacı yoktur” dediler. >Bunun üzerine, “Sadakalar hususunda gönülden veren mü’minleri çekiştiren ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler yok mu, Allah onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için acı bir azab vardır”[Tevbe sûresi (9), 79]âyeti indi Buhârî,Zekât 10;Müslim,Zekât 72
Evet, karanlıklı bu hayat-ı dünyeviyenin en nurani Leyle-i Kadri Ramazan dır. Bediüzzaman Said Nursi Mektubat[Y] - 445
“Merhamet; zorla gösterilmez, gökten yavaşça inen bir yağmur gibi düşer.” Buster Scruggs Baladı…
S- En evvel rüesamız ıslah olunmalı? C- Evet reisleriniz malınızı ceplerine indirip hapsettikleri gibi, akıllarınızı da sizden almışlar veya dimağınızda hapsetmişler. Öyle ise, şimdi onların yanındaki akıllarınızla konuşacağım:
Meselâ: Büyük bir sebeb zannedilen güneşi; ihtiyarlı, şuurlu farz ederek ona denilse: "Bir sineğin vücudunu yapabilir misin?" Elbette diyecek ki: "Hâlıkımın ihsanıyla dükkânımda ziya, renkler, hararet çok. Fakat sineğin vücudunda göz, kulak, hayat gibi öyle şeyler var ki, ne benim dükkânımda bulunur ve ne de benim iktidarım dâhilindedir." Sözler - 680
Reklam
Kurtulmak istersen: "Tabiat, olsa olsa bir defter-i kudret-i İlahiyedir. Tesadüf ise, cehlimizi örten gizli bir hikmet-i İlahiyenin perdesidir" de, hakikata yanaş.
Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvela: Seksen küsur sene bir ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhassa bu geceki Leyle-i Regaibi tebrik ediyoruz. (Kastamonu Lâhikası)
Efendimiz hz. Muhammed aleyhisselam buyurdu; Kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanan kimse, cehennemdeki yerine hazırlansın"
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şu idi: Allah’ım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lütfettiğin afiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin cezadan ve Senin gazabını üzerime çekecek her şeyden Sana sığınırım.” (Müslim, Zikir 96. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 32)
ÜÇÜNCÜSÜ: İfratla tarikat taassubu taşıyanların bir kısmı, âdâb ve evrâd-ı tarikati Sünnet-i Seniyyeye tercih etmekle sünnete muhalefet edip, sünneti terk eder, fakat virdini bırakmaz. O suretle âdâb-ı şer’iyeye bir lâkaytlık vaziyeti gelir, vartaya düşer. Çok Sözlerde ispat edildiği gibi ve İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Rabbânî gibi muhakkıkîn-i ehl-i tarikat derler ki: “Birtek Sünnet-i Seniyyeye ittibâ noktasında hâsıl olan makbuliyet, yüz âdâb ve nevâfil-i hususiyeden gelemez. Bir farz bin sünnete müreccah olduğu gibi, bir Sünnet-i Seniyye dahi bin âdâb-ı tasavvufa müreccahtır” demişler."
3.017 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.