Hakikatte Allah'a itaat eden, kalptir. Organlara yayılan ibadetler onun nurudur. Allah'a isyan edip kafa tutan da kalptir. Organlara sirayet eden kötülükler de onun eseridir. Kalbin karanlık ve aydınlık olması ile dışarıda iyilikler ve kötülükler zahir olur. Zira her kap, içindekini dışarı sızdırır.
Bence bu kitabın bir yaşı var ve 30-40 yaşlarında. İlginç bir yorum olduğunun farkındayım; ama kitabı ve yazarın anlattıklarını anlamak için kitapla aynı nesilden olmak veya kitaptan daha büyük bir yaşta olmak gerekiyor.
Bir an gelir hayatın kaosu içinde, dönüşüm gerçekleşmek üzeredir. Kimse fark edemese bile bu anı. Ve bizim çaresizlik duygusuyla hiçbir anlam ve güç atfetmediğimiz o sıradan katkımız büyük bir dönüşümü başlatır ve düzen yeniden kurulur. Düzenin tekrar nasıl kurulacağı sizin için önemliyse kelebeklere inanınız.
“Hayatla başa çıkmanın en zevkli yollarından biri, biriyle birlikte kitap okumak olsa gerek. Neden derseniz kesin bir yanıtım olamaz size. Edebiyat dışında her şey kirlendiği için belki de.”
“Yaşamın kanunudur: Önümüzde bir kapı kapanırsa bir diğeri açılır. Ama kayıplara o kadar üzülürüz ki, yeni açılan kapıya dikkat bile etmeyiz”, der karar vermede zorluk çeken insanları tanımlarken Andre Gide.
''Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden.Sonunda din de gitti dünyada gitti elimizden''..Büyük bir islam alimi..Tekrar tekrar,sindirilerek okunmalı. Eşsiz bir vaaz, nasihat, öğüt ve irşat kitabıdır…
Ebul Hasan Zencanî der ki,
İbadetin esası üç rükûn üzerine kurulmuştur;
1- Göz,
2- Kalp,
3- Dil,
Göz, kâinattan ibret alır.
Kalp, düşünmek içindir.
Dil ise, Allah'ı (c.c)' zikretmek, tesbih etmek ve doğru söylemek içindir.