Bu yol dardır, oradan çok ince duygular geçer. Susarsınız, susarım, anlaşırız.Zekâmız kelimeleri sevdiği kadar kalbimiz bunlardan nefret eder.Kalbimizin dili sükûttur.Çünkü hiçbir duyguya isim verilemez.Kendilerine birer ad taktığımız duygular ,şuurumuzda kabuk bağlamış ,aklileşmiş ve kalple rabıtasını kesmiş kalb unsurlarıdır.Kelime kalpazanlığı yapmadan konuşmak sırrını kalb bilir ve dağların üstünden aşarak, bu sesler ,iki kalb arasında gidip geliyorlar: Anne!Meliha!Anne!
Peyami Safa