"En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki; gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister; çocukçasına hevesat-ı nefsaniyeye tâbi olur."
Hem tasannu' ve temellükten beni kurtaran bir parça kuru ekmek yemek ve yüz yamalı bir libas giymek bana daha hoş geliyor. Gayrın en ala baklavasını yemek, en murassa' libasını giymek ve onların hatırını saymağa mecbur olmak, bana nahoş geliyor