"Onur Ünlü: Koca evrenin içinde hiçbir manası olmayan küçücük bir nokta olduğun klişesini gerçekten hissettiğin anda gülersin kendi kendine."
Sayfa 129 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Öncesinde kent devletleri vardır. İskender ortaya çıktıktan sonra "imparatorluk" kurulur ve imparatorluk kurulduktan sonra bütün kent devletlerinin güvenliği yerle bir olur. O güvenlik hissinin dağılmasıyla, ki Aristo'nun hemen sonrasına denk gelir, "Ben ne olacağım?" endişesi başlar. Bu önemlidir: "Ben ne olacağım?" İskender bunun için Büyük İskender'dir, yani savaşıp Hindistan'a kadar gittiği için değil. O güvenlik duvarını yıktı ve kişisel olarak insanlar da yıkıldı. Daha önce güvenliydi, bir sorun yoktu, demokrasi falan, insanlar kendi aralarında hallediyorlardı. Çap büyüyünce, endişe "Evren nasıl oldu?" sorusundan insanın bizzat kendisine döndü ve o zamandan beri devam ediyor bu problem."
Sayfa 129 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Hep söylerim, ahlaksız olmayı ahlakçı olmaya tercih ederim. Çünkü ahlaksızın zararı kendinedir, ahlakçıysa herkese zarar verir."
Sayfa 119 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Onur Ünlü: Toplumla ilişki kuramayan birey, suç üzerinden ilişki kurmaya çalışır."
Sayfa 118 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Dışarıdan biri gelir peygamberi görmeye. Hiç görmemiş daha önce, konuşacak; Medine'de böyle bir peygamber varmış onu merak ediyor. Der ki: "Muhammed nerede?" Derler ki: "Caminin bahçesinde." Gider, bakar halka şeklinde, insanlar oturuyor. Sorar adam: "Hanginiz Muhammed?" Peygamberi diğerlerinden ayıracak en ufak bir işaret yoktur. Ne daha yüksektedir, ne daha iyi giyinmiştir, ne de kafasında tacı vardır. Adam bakıyor ve anlayamıyor, hangisi peygamber?"
Sayfa 107 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Ben şimdi bulunduğum noktada, öldükten sonra ne olacağıyla çok da fazla ilgilenmemem gerektiğini hissediyorum. Öldükten sonra ne olacağını öldükten sonra bileceğim. Şu anda onu düşünmenin bir manası yok. Burada, hesabını buradayken verebileceğim şeyler yapmalıyım."
Sayfa 105 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Sen aslanlara inanmıyorum deyip bir aslanın kafesine girersen aslan senin ecdadını bızıklar." (Güneşin Oğlu filminden)
Sayfa 81 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Bir fikir kendi başına parlak olabilir ama temel fikre hizmet etmiyorsa bir işe yaramaz."
Sayfa 64 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Filmimin bir milyon kişi tarafından seyredilmesini istemem, şüpheye düşerim. Filmim bir milyon satsaydı nerede hata yaptım diye düşünürdüm."
Sayfa 54 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Sinema henüz yüz senelik bir mevzu. Ne olduğunu daha bilmiyoruz. Bir paradigma değişimine ne cevap vereceğini daha bilmiyoruz. Elektrikler kesildiğinde bağlantımızın da kesildiği bir şeyden bahsediyoruz. Onun için ben sinemaya her zaman şüpheyle yaklaşıyorum."
Sayfa 52 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Sinemanın yarattığı gerçeklik duygusu, aslında Amerikan sinemasının yarattığı bir duygudur. İnsanlar bir filme bakıp böyle çatışma sahnesi mi olur derler. Halbuki daha önce hiç çatışma görmemişlerdir. Böyle çatışma sahnesi mi olur dediğinde aslında Amerikan filmlerindeki çatışma sahnesi gibi değil demek istiyordur. Tuhaf bir şekilde, film izlerken gerçeklik duygumuzu Hollywood'un standartlarına göre belirliyoruz."
Sayfa 50 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Onur Ünlü: Dil, içinde ahlakı da barındırır, estetiği de. Her şey dilin içine hapsolmuş durumdadır. Var olan her şeyi bir araya toplayıp bir şeye sıkıştırabilseydik, o kara delik dil olurdu."
Sayfa 39 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
