Okurken "Ben ne zamandır neden ansiklopedi okumuyorum ki?" diye sordum kendime. Ansiklopedi tadındaki bu kitapçık üç bölümden oluşuyor:
1- Dünyanın İlkleri
2- Türkiye'deki İlkler
3- Enler
Sifonu bulan kişinin adının Sir Walter Closet olduğunu okuduğumda güldüm. Ta ki ilgili bölümün şu kısmına kadar: "Bir İngiliz tıp dergisinin anketine göre, son 150 yılda tıp dünyasında kaydedilen en büyük ilerlemenin, sifonun icadı olduğu belirlenmiştir.". İlk plaka gibi ne iyi etmişler de plakayı akıl etmişler dediğim bölümler olsa da ilk plastik, ilk margarin gibi bölümlerde iyi halt ettiniz demeden edemedim. Okuması keyifli ve öğretici bir kitaptı. Kitabın en önemli eksiği bir kaynakçasının olmayışı.
Bir liranın gözünden ve dilinden 20. yüzyılın başlarında ülkemizdeki çeşitli sosyal sınıftan insanı ve yaşantısını okumak ister misiniz? Öyleyse bu kitabı okuyun. Kendi kendime güldüm yaptığım incelemeye. Keşfettiğime mutlu olduğum bir kitap zira çok bilinmiyor. Kime önerdiysem ve okuduysa hoşuna gitti. Hikayenin konusunu oluşturan temel fikir çok iyi çünkü. Bence.
İnsana insan dışı bir yaşam formundan bakış iyi fikir. Ama zor... İnsanın insan olmayanı, insan olmayanın insanı anlaması ne kadar mümkün? Zaten bu sorunun etrafında dilin ve düşüncenin sınırlarını zorlayarak dolanmak işin en iyi kısmı. Bu çağın insanının kolayca okuyabileceği şekilde yazıyor Matt Haig. İyi kitap.
Kitap okurunun hakları bölümü efsane. Her okurun aklına bu hakların en az bir tanesi gelmiştir diye düşünüyorum. Kitaplara ve okumaya dair çarpıcı bir kitap. Bir öğretmen olarak okulun, okulda paylaşılan okuma listelerinin, anne babanın okuma adına yaklaşımlarının eleştirel bir dille ele alınması hoşuma gitti.
Roman GibiDaniel Pennac · Metis Yayınları · 2021738 okunma
Her sayfada en az bir cümlenin altını çizerek okudum kitabı. Freud'u olmasa da psikanalizi anlamak için ideal bir kitap. Kitabın yazarının Freud'un biyografi yazarı ile ilgili söylediklerinin farkında olması belki Freud'a dair kitaptan doğru bir şeyler çıkarabilirim düşüncesi doğuruyor.
1996-2006 yılları arasında filizlenen Türkiye'nin 10 internet girişiminin hikayesini okuyabileceğiniz bir kitap. Her bölümün sonunda bölümde hikayesi anlatılan girişimin kurucusu girişimcilere tavsiyeler veriyor.
Karakterin peşinde olduğu şey ve buna ulaşmak için yapıp ettikleri şüphesiz kabul edilemez. Bu karakter biraz bugünün insanıdır, biraz da insanın kendisidir. İmgeler, imgeler, imgeler... "Bu bir pipo değildir" bro derdim Vasanpeine ile karşılaşsaydım. Ama muhtemelen karşılaşsaydık benim bir parçamın fotoğrafını çekmeye çalışırdı ben de onu kovalardım KVKK diye bağırarak
Ne bakımdan benziyoruz birbirimize
Sen, ben ve mayısta yağan kar?
Karın güzelliği ve beyazlığı varken sende,
Ben eriyorum kar gibi.
Estelle Lemaitre'in yazıya geçirdiği on altıncı yüzyıla ait bir Poitiers türküsü