Ellerimi, ayaklarımı, bedenimi, göz bebeklerimi, ruhumu tatlı başlangıçları ve acı sonları arasına hapsettiler. Şiir dolu, heyecan dolu, aşk dolu, hayat dolu özgürlükleri, ruhları boğdu beni; küçülttü; zavallı hissettim kendimi, ruhsuzluğuma, kişiliksizliğime, cesaretsizliğime kahrettim. Alçak gururum çocukların trajik sonlarına katılmamı onlarla bütünleşmemi engelledi, tutsak aldı, bırakmadı göz yaşlarımı. Ah esaret zincirlerini kırıp boğazımdaki düğümü çözebilselerdi göz yaşlarım, aşk yüklü, ruh yüklü, erdem yüklü, kişilik yüklü damlalar sarsaydı bedenimi, yıkasaydı boydan boya benliğimi....