Damla Adam
@Izaldaa
@kitaptanhayallerim
MBA
Giresun- İstanbul
3 Kasım
52 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bitmeyen Kış
Bulutlu gündüzlerin, yıldızsız gecelerin içinden çıkıp gelmişti bu buluşmaya. Hiç bitmeyen bir kıştan. Sert, soğuk ve yıpratıcı.
Sayfa 121 - Banliyö YayıneviKitabı okuyor
Ağaç
Beni o cisimler dünyasına bağlayan herhangi bir oluş hali kalmadı. Artık bir ağaç olabilirim.
Sayfa 124 - Doğan Kitap
Hep mutlu olmayı ummak kocaman bir aptallıktır.
Hayat gelir ve geçer. Ağır ve karanlık ve yorucu ve uykusuz ve zalimdir hayat. Umduğunla başına gelenler arasında dünyadan güneşe uzanan yol kadar mesafe vardır. Hep mutlu olmayı ummak kocaman bir aptallıktır.
Sayfa 114 - Doğan Kitap
Okur Takip Önerileri
BABALAR
“Babalar hakkında ne düşünüyorsun?”
“Babaların ikiye ayrıldığını düşünüyorum. İyi babalar ve kötü babalar olarak.”
Sayfa 90 - İletişim Yayınları
Anne ölümü
Ama annenin ölümü, alışması en zor şeylerden biri olmalı. Bizi taşıyan kabın devrilmesi gibi bir şey bu.”
Sayfa 90 - İletişim Yayınları
Oburluk Çağı
“Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım. Müthiş bir oburluk çağı. Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik. Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çıkıp hızla inilen bir yer mutluluk...”
Sayfa 69 - İletişim Yayınları
Basılmamış kar
Yeni bir sevme, sevilme ihtimali. Lekesiz, ellenmemiş, yorulmamış bir ihtimal. Basılmamış kar. Girilmemiş bahçe. Kaçırmadığım, henüz kaçırmadığım bir tren.
Sayfa 46 - İletişim Yayınları
Doğurmak yetmiyor anne olmaya.
Doğurmak yetmiyor anne olmaya. Doğurunca öyle hemen anne ilan ediyorlar ya seni, keşke öyle kolay olsa. Anneyle çocuğun gönül bağı, doğurunca kendiliğinden bağlansa keşke. Olmuyor ki öyle. Dedin ya az önce, aynı şey, bazı şeyleri feda etmen lazım. Yer açman lazım. Teslim olman lazım.
Sayfa 44 - İletişim Yayınları
İhtimâl
“Bir ihtimal için evimi bozdum.”
“Bozmasan kanser olurdun. Olmayınca olmuyor. Keşke herkes senin gibi olsa.”
“Bencil?”
“Hayır, yürekli.”
Sayfa 42 - İletişim Yayınları
Ferah
Gönül boşken de güzel. Oh, mis, eşyasız ev gibi. Koştur dur. Ferah, sakin.
Sayfa 41 - İletişim Yayınları
Gönülsüz ebeveynlik
Çocuklar sağlam bir zemin arıyordu büyümek için. Dünyanın tekinsiz halleri karşısında yanlarında durunca kendilerini emin ellerde hissettikleri birini. Onları bırakmayacak, onlara “Merak etme, ben buradayım” diyecek biri. Gönülsüz ebeveynlik bir çocuğun başına gelebilecek en fena şeydi.
Sayfa 23 - İletişim Yayınları
Endişe
Bazı kadınlar aşık olduklarında ne yapacaklarını bilmezler. Aşk onlara göre değildir. Kendilerini akıl sahibi sanan bu kadınlar bir anda akla dair ne varsa yitirirler. Duramazlar. Bir dursalar, biraz sakin, kısa bir an bile yeter ama hayır, duramazlar. Ne varsa içlerinde bir an önce, hemen oracıkta öylece uluorta dökmek, bütün duyguları yaşamak, bütün sevişmelerden geçmek ve o dinginliğe varmak isterler. Varırsa oraya dinecek sanırlar tüm endişeleri. Ne yazık,düşündüğümüzden kuvvetli bir zehirdir endişe. Bazı kadınlar aşktan çok endişeyle zehirlenirler.
Sayfa 76 - Doğan Kitap
Çıt
Hareket eden iki cisim birbirine çarptığında çıkan bilinmedik sesler… Metal sesi sesi, kırılan canların sesi, parçalanma sesi, çok kısa, çok gürültülü… Tüm o seslerin içinde çıt diye bir ses sonra. Çıt diye küçücük bir ses. Bir kırılma sesi. Sanki bir kuşun kanadının kırılması gibi. Onca gürültünün arasında… Ölü bir kuş aradı gözlerim ön ön camda. Bulamadı.
Sayfa 73 - Doğan Kitap
Özlemek
Özlemek çok garip bir duygu..çok çılgın. Çok acıklı. Çok yoğun, çilek ve reçeli gibi koyu. Ateş ne kadar çoksa o kadar yapışkan.
Sayfa 71 - Doğan Kitap