-Ne düşünüyorsun küçük
-Gökyüzünü düşünüyorum
-Ne gereği var gökyüzünü düşünmenin: yeryüzünü düşünmek yeter de artar bile. Daha yeni doğmuş olduğun halde yaşamaktan mı yoruldun?
Neden bu kadar sertsin?” — demişti bir zamanlar alelade kömür elmasa; “Oysa biz yakın akraba değil miyiz?” —
Neden bu kadar yumuşaksınız? — diye soruyorum ben size, ey kardeşlerim: yoksa — kardeşlerim değil misiniz?
Neden böyle yumuşak, bu kadar uysalsınız, neden her şeye bu kadar razısınız? Neden bu kadar çok inkar ve reddediş var yüreklerinizde? Bu kadar az kader var bakışlarınızda?
Ve kader olmayacak, acımasızlar olmayacaksanız: nasıl zafer kazanacaksınız benimle birlikte?
Sertliğiniz şimşek gibi çakmak, kesmek ve deşmek istemiyorsa: günün birinde benimle birlikte nasıl — yaratacaksınız?
Çünkü yaratanlar serttir. Ellerinizi balmumuna basar gibi binlerce yılın üzerine basmayı, mutluluk olarak görmelisiniz, — — bin yıllık istemin üzerine madenin üzerine kazır gibi kazımayı, mutluluk olarak görmelisiniz — madenden daha sert, madenden daha asil. En asil olandır yalnızca bütünüyle sert olan.
Bu yeni levhayı koyuyorum üzerinize; ey kardeşlerim: Sert olun!
Roma nasıl yükseldi ve neden çöktü. Roma yükselirken nasıl insanlar tarafından yönetiliyordu. Çökerken nasıl insanlar yönetiyordu.Kendi yorumumu da katarak bir inceleme yapayım dedim.
Sezar belki de en yüce kişilikler arasında gösteriliyordu,halen de gösteriliyor. Ancak Sezar, cumhuriyeti yok eden, Senatusu yok sayan diktatörlüğü getiren en